Turizminin çeşitlendirilmesi ve 12 aya yayılması gerektiği yıllardır söylenir, toplantılar yapılır ama bugüne kadar somut bir adım atılmış değil.
Antalya’nın havasından suyundan dolayı spor turizmi bile kendiliğinden gelişmiştir.
Deniz-Kum-Güneş turizmine o kadar çok alışılmış ki, diğer alternatif turizm konularında bırakın devleti, yatırımcı bile yeterli ilgiyi göstermemiştir.
Zengin sporu olarak bilinen ve yılın 9 ay yapılan golf turizmi bile belli bir bölgede sıkışıp kalmıştır.
Golf sporunu bile deniz-kum-güneş turizmini benimseyen turizmciler, ancak kendi otellerinin yakınında bulunan ormanlık alanlarda bu işe soyunmuşlardır.
Öyle bir turizm çeşidi var ki Antalya’da, benzerini dünya da görmek çok nadirdir.
Ne yazık ki ne devlet olarak ne de yatırımcı olarak değerini hala bilemiyoruz.
En önemlisi yaklaşıp yaz sezonunda 1 milyona yakın yerli ve yabancı turistin ilgisini çeken bu alternatif turizm, bölge insanı yani köylülerimize emanet.
Bahsettiğim alternatif turizm, Manavgat-Beşkonak Köprülü Kanyon’da yapılan RAFTİNG.
Son yıllarda yılda en az 3 kez rafting yaparım ve her gittiğimde de (farklı farklı firmalar) iyi bir gözlem yaparım.
Geçtiğimiz Pazar günü Uğur Böcekleri Doğa Sporları Grubu’ndan Gülay Bozkır ile Özgür Erzi’nin daveti üzerine Beşkonak Köprülü Kanyona gittim.
Bir kez daha kendimi küçük bir kasabada ve turizm işletmeciliğinden bihaber insanların bu işi yürüttüğünü gördüm.
Bugün itibari ile Köprülü Kanyon’da 40’a yakın işletmeci var ve hepsinin sahipleri de bölge insanı.
İşletme açısından baktığımızda kayıt dışılığından tutun da denetimsizliğe kadar her şey mevcut. Çevre kirliliğinden tutun da tuvaletlerin pisliklerine kadar her taraf rezalet.
İnsanların bu sporu yaptığında giydiği yelekler ve taktığı kasklar bile kullanma miadını geçmiş, rezil durumda.
Beşkonak Köprülü Kanyon Milli Park alanı içinde Selge Antik Kenti de bulunuyor. Yani tarih turizmi ile doğa sporu turizmi iç içe.
Bu konuda ufak bir araştırma yaptım.
Aldığım bilgiye göre, Beşkonak Köprülü Kanyon Milli Park ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde yıllardır bir dosya var ve her halde bu dosya toz toprak içinde kalmıştır.
Çünkü Kanyon da yetki kimde, kimin ne yetkisi var bilinmiyor.
Beşkonak Köprülü Kanyon Milli Park konusunda Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü bu işin neresinde? Orman ve Su işleri İl Müdürlüğü bu işin neresinde?. Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü bu işin neresinde?
Tek bilinen bir şey var ki, Antalya’da olması gereken Orman ve Su İşleri Bakanlığı Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü’nün merkezi Burdur’da.
Sözün özü şu ki, Beşkonak Köprülü Kanyon’da yetki sorunu var, bununla birlikte denetim sorunu var ve dünyanın en önemli Kanyon’un da sezonda 1 milyon yerli ve yabancı turistin akın edip, rafting sporu köylünün yönetiminde.
Köylüyü kötülemek adına söylemiyorum, söylemek istediğim, profesyonel işletmeciliğin bu şekilde yapılamadığıdır.
Sezonda bir milyon turistin rafting yaptığı bölge 1. Derecede doğal sit alanı olduğunu da unutmayalım ama görüyoruz ki, yabancı turistler Köprü Kanyon’da çayın yanında mangallı piknik yapıyor. Bunu bile denetleyen yok. Denetlenmiş olsa çevresi de pislik içinde olmaz.
Köprülü Kanyon öyle bir yalnız ki, kendisine komşu Değirmeni Köyü sınırlarında Kasımlar Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) inşaatı bile var. Kaçak olan bu inşaat ile ilgili imar plan değişiklikleri Manavgat Belediyesi tarafından reddedilmesine karşılık, Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde kabul edildi. Kabul ada ve parseller ise 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda orman alanı olarak gözüküyor.
Kaçak olduğu için Manavgat Belediyesi tarafından rekor denecek ceza kesilen Kasımlar Barajı ve HES inşaatı için Köprüçay’dan kaçak kum bile alındığını Pazar günü gittiğimde öğrendim.
Buradan Antalya Valisi Muammer Türker’e, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e ilgili kurum müdürlerine ve turizm örgütleri ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin’e sesleniyorum; Beşkonak Köprülü Kanyon ‘Altın Yumurtlayan Tavuk’ ve köylünün işletmesi ile bundan sonra bu tavuğun bırakın altın yumurtlamasını, bakır bile yumurtlayamayacak duruma gelecek.
Köprülü Kanyon rezaletine bir son verilsin. Yoksa Köprülü Kanyon Antalya’ya iyi gelmeyecek.