Kalekapısı ve esnaf

Turizmde yaşanan sıkıntının sadece yan 55 tedarikçinin yanı sıra tarım ve diğer sektörlere de etkisinin olduğu hep söylendi.

Doğrudur, çünkü turizmi besleyen aynı zamanda tedarikçi sektörler olduğu kadar, tedarikçi sektör de turizmi besler.

Tedarikçi olarak sadece turistik tesislerle çalışanlar değil elbette.

Kent merkezinde ki bir esnafta tedarikçi olabiliyor.

Nasıl mı?

Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD), geçtiğimiz aylarda Agoras Fuarcılık ile işbirliği içinde Seyahat Acenteleri ve Tedarikçileri Fuarı'nı (SATEF) organize etmişti.

Fuarın amacı; Antalya’ya gelen turiste daha iyi hizmet vermek, yeni ürünler sunmak.

Bu fuarda, Kalekapısı’nda bir deri mağazası olan bir esnafımızın da Seyahat Acentaları ile anlaşma yaptığını biliyorum.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis toplantısında da Kalekapısı esnafı gündeme geldi. Turizmde yaşanan krizden de bu esnafın etkilendiği ifade edildi.

Ancak bilinen bir gerçek var ki, bugün itibari ile ister Kalekapısı esnafı olsun ister Kaleiçi esnafı olsun birçoğunun imitasyon ürün satıyor.

Çarşamba Pazarı’nda 20 liraya alabileceğiniz bir ürünü orada hem de imitasyon olarak 100 liradan aşağı alamazsınız.

Turizm kenti sayesinde ‘ucuz al, pahalı sat, çabuk köşe ol’ düşüncesi olduğu müddetçe belli başlı küçük ölçekli esnafın dışında turizmde tedarikçi olması bu şartlarda çok zor. Günübirlik kent merkezine inen turistte imitasyon üren almaz. Dolayısı ile önce esnafımız kendine özeleştiri yapması gerekiyor.

Kalekapısı ve Kaleiçi bölgesi, Antalya için önemli merkezdir. Ancak görüyoruz ki, özellikle Kalekapısı ile Cumhuriyet Meydanı arası turizm kentine yakışmayacak bir düzen içinde.

Sokak satıcılığı her ülke ve kentte olabilir. Özellikle turistik kentlerde olabilir. Ancak bu belli bir planlama içinde olması gerekiyor.

Öğrendiğim kadarı ile bazı esnaf kendi dükkanının önünü bile sokak satıcılarına kiraya veriyormuş.

Yine öğrendiğime göre, Büyükşehir Belediyesi, bu sokak satıcılığından dolayı işgal bedeli almıyormuş.

Durum böyle olunca da önüne gelen bir tezgah elbette açar.

Kaldı ki, resim sanatçıları ve el emeği göz nuru üretenlerin dışında satışı yapılan ürünlerin birçoğunun Çin malı olduğunu unutmamak gerekiyor.

Kalekapısı’nda dükkanı olan kirasını verecek, stopajını verecek, vergisini verecek, ama birileri de Çin malı ürünleri hiçbir masraf olmadan Kalekapısı’nda satacak.

Bu turizme yönelik sokak satıcılığı olmaz, onun yerine kaçak seyyar satıcılığı olur.

Dolayısı ile hem Kalekapısı ve Kaleiçi esnafı kendi içinde özeleştiri yapması ve turiste daha kaliteli ürün satması ve dükkanını da turizm kentine yakışır şekilde dizayn etmesi gerekiyor. Sokak satıcılığı konusunda ise Büyükşehir Belediyesi, belli bir planlama yapması gerekiyor. Seyyar satıcılığını özendirecek şekilde değil, gerçekten kent içi turizme katkı koyulabilecek şekilde sokak satıcılığını düzenlemesi gerekiyor.

 

 

 

Yayın Tarihi
26.04.2016
Bu makale 223 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!