İnsan Kaynaklarının Kurutulması

         AKP’nin yeni hükümeti açıklandı.

         Milli Eğitimi tümüyle imamlaştıran Milli Eğitim Bakanı ödüllendirilerek yeniden bakan (Kültür ve Turizm Bakanı) yapıldı.

         Cumhuriyetin bilim ve akla dayalı eğitim sistemiyle doksan yılda oluşturduğu bir nesil, yerini hurafelere, dini inanca, tesettüre, vahiy sistemine, biat’a dayalı bir nesle terk etmek zorunda bırakılıyor.

         İnsan kaynakları kurutuluyor…

         AKP iktidarı;

         Cumhuriyetin biriktirdiği ne varsa satarak,

         Cumhuriyetin kamu hizmeti esasıyla parasız yaptığı bütün hizmetleri paralı hale getirerek,

         Cumhuriyetin yetiştirdiği mühendisleri, bilim adamlarını oluşturan bilimsel eğitimin temellerini yok ederek,

         Cumhuriyetin bağımsızlıkla eş tuttuğu Yargıyı emir eri haline getirerek,

         Cumhuriyetin ordusunun bütün gizli sırlarını, kozmik odalarını dünyaya açarak,

         Bağımsız, demokratik, Türkiye Cumhuriyetinin laik sistemini, Arap Krallarının, şeyhlerinin, emirliklerinin paralarıyla yıkarak yerine Recep Tayyip Erdoğan İslam Cumhuriyetini kurmaktadır.

         Yeni hükümetin hedefi yeni bir “İslam Cemahiriyesi” oluşturmanın hukuksal dayanaklarını ve alt yapısını oluşturmaktır.

         Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partili bir Cumhurbaşkanı gibi davranarak yaptığı tüm işlemler Anayasaya aykırıdır.

         Açıkça; “Benim yaptığım bu aykırılıklar, artık bir yeni fiili durum oluşturmuştur. Yaptığım aykırılıkları yasal hale getirecek yeni bir Anayasa oluşturunuz” diyebilmektedir.

         Bu sözler “Ben Anayasayı açıkça çiğniyorum” itirafıdır.

         Oysa Anayasada “Kimse yetkisini Anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz” demektedir:         "Egemenlik, kayıtsız şartsız Türk milletinindir ve bu egemenlik haklarının kullanım yetkileri bu Anayasaya bağlı olmak kaydı ile. ‘Kuvvetler Ayrılığı İlkesi’ çerçevesinde kesin çizgilerle olmasa da yatay mânâda bir denklik yaratılarak yasama, yürütme ve yargı arasında paylaştırılmıştır.

         Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.”(*)

         Bugün ülkemizin bölünmesi tehlikesinden sonraki en büyük tehlike insan kaynaklarının yok edilmesidir.

         Bilimsel çalışma adı altında, safsataya dayalı bir eğitimle ülkemizin geleceği karartılmaktadır.

         Bütün eğitim kurumlarının temeline imamlığın yerleştirilmesi, belki Recep Tayyip Erdoğan’ın ulaşmak istediği bir amaçtır, ama asla gelecekte bilim adamlarının yetişeceği bir eğitim sistemi değildir.

         Bu nedenle Nobel Bilim Ödülünü alan Aziz Sancar, Mustafa Kemal Atatürk düşmanı iktidara rağmen, bunu Mustafa Kemal Atatürk’e armağan etmiştir.

         Türkiye Cumhuriyeti yok ediliyor, bilim ve akıl yerine safsata, bilim adamlığı yerine imamlık ikame ediliyor.

         Bu iktidardan kurtulmak, bir an önce kurtulmak ülkemizin geleceğini kurtarmak olacaktır. Bunun yolu da kitleleri harekete geçiren, direnme hakkını sonuna kadar kullanan bir siyasi önderlikten geçiyor.

         İnsan kaynaklarının kurutulması, bir ülkenin uğrayabileceği en büyük felakettir…

 

(*)http://arsivbelge.com/yaz.php?sc=3407   

Yayın Tarihi
27.05.2016
Bu makale 1081 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!