Hatalı planlama ile sıcakların etkisi

Son bir haftadır havaların mevsim normallerinin üzerinde sıcak olması insanları ciddi anlamda etkiliyor.

Antalya benzer sıcakları Ağustos ayında yaşardı, ancak bu kez Haziran ayında bu sıcaklar yaşanıyor.

Bundan 30-40 yıl önce de benzer sıcaklar Antalya’da yaşanıyordu. Fakat o tarihlerde insanlar üzerinde bugünkü kadar etkisi olmuyordu.

Kaldı ki, o tarihlerde ev ve iş yerlerinde klima yoktu. Bırakın klimayı buzdolabı bile yoktu ve insanlar sebze, meyve ve yemeklerini telli dolaplarda muhafaza ederdi.

Gündüz hissedilen hava sıcaklığı 50-60 derece iken akşamları aynı sıcaklık hissedilmezdi.

1970-1980’li yıllarda Dokuma semti daha planlanmamışken, tek katlı yapılar vardı. İnsanlar bu tek katlı evlerin çatısına çardak yapar ve akşamları bu çardakta oturarak hem serinler hem de denizi izlerdi.

*****

Peki, ne oldu da 30-40 yıl önce Antalya’da Ağustos ayında yaşanan ve 50-60 dereceyi bulan sıcaklıklar insanları etkilemiyordu da şimdi etkiliyor.

Esas sorgulanması gereken konunun burası olduğunu düşünüyorum.

Her zaman bu köşede yazarım; Şehircilik İlkeleri, Planlama Esasları ve Kamu Yararı konusu kentlerin gelişmesinde, insanların sağlıklı yaşayabilmesi adına çok önemlidir.

30-40 yıl önce 50-60 derece sıcaklar vardı ama o tarihlerde Dokuma semtinde tek katlı evinin üzerine çardak yapmış bir kişi, denizden esen meltemi hisseder, denizi bile izlerdi.

Geçmişten günümüze, doğru planlama yapılmaması, kentin çarpık yapılaşmalarla beton yığını haline getirilmesi yaşanan sıcakların insanlar üzerinde sert etki yaratmasına neden olmuştur.

Geçmişte Antalya kent merkezi planlanırken, ana arterler bile denize dik değil paralel ayrılmış.

Muratpaşa ilçesinde denize dik inen tek cadde Güllük Caddesidir. Onun dışındaki tüm caddeler denize paralel yapılmış, deniz gören parsellere yan yana beton yığınları yapılmasının önü açılmış ve kentin kuzey tarafında oturanlar ne denizden ne de melteminden faydalanabilmiştir.

Benzer durum Konyaaltı ve Lara bölgesinde de mevcuttur.

*****

Geçmişte yapılan hatalardan ders alınması gerekirken, alınmadığını vatandaşların talebi doğrultusunda sosyal donatı alanları yok hükmünde sayılarak sadece konutlarda emsal (yapılaşma) artışı veriliyor.

Yine aynı hatalar birilerine ‘rant’ sağlamak adına yapılıyor.

Bugün gündüz hissedilen sıcaklık 50-60 derece iken akşamları da benzer sıcaklık yine hissediliyor. Çünkü güneşten ısınan beton yığınlarında hem yalıtım olmadığı için evlerin içine hem de dışarıya yansıtıyor.

*****

Yüksek katlı binalar elbette yapılabilir, fakat bu yapılarla birlikte yeterli yeşil alanlar da yaratılmalı.

Döşemealtı İlçesi’nde bu hatalar yapılmıyor ama Kepez İlçesi için bunu söylemek çok zor.

Aynı şekilde Konyaaltı İlçesi’nde bazı mahallelerde bu hatalar yapıldı.

Gündemde Kırcami’nin imara açılması var. 1600 hektarlık alanın planlanmasında kişi başı düşen yeşil alanın yeterli derecede ayrıldığını görüyoruz, ancak yapılamalarda beton yığınlarının yoğunluğunu da aynı şekilde görüyoruz.

Sözün kısası, yıllar önce Antalya kent merkezi planlanırken yapılan hatalı imar planlarının benzerini hala görüyoruz.

 

 

Yayın Tarihi
23.06.2016
Bu makale 991 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!