Devletin gizlediği falez raporu

Antalya’nın gerdanlığı olarak tanımlanan ve uzmanlara göre 5 milyon yılda oluşmuş olan falezlerde süreç içinde ciddi kaymalar oldu.

Her heyelan yaşandığında incelemeler yapıldı, işin ehli bilim adamları raporlar yazdı ve sonuçta falezler üzerinde var olan beton yığınlarına ek beton yığınları yapılmaya devam etti.   
Geçmiş yakın tarihte Yat Limanı, Bambus Plajı ve en son Konserve Koyu’nda çöküntüler ve kaymalar yaşanmıştı. Geçmişte ranta dönük imar planları ve özellikle de yanlış kıyı kenar çizgisi kararları Falezleri hala tehdit ediyor.
2010 yılında Konserve Koyu’nda yaşanan kayma ve çökme olayından 3 yıl sonra, yani 2013 yılında Falezlerin tamamını ilgilendiren İmar Planına Esas Jeoloji-Jeoteknik Etüt Raporu hazırlandı ve bu rapor 14 Ağustos 2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından onaylandı.
Edindiğim bilgiye göre bu rapor, Yıldız Teknik Üniversite (YTÜ) tarafından hazırlandı. Raporun son bölümünde yer alan yerleşime uygunluk değerlendirmesinde; kıyı bandından ortalama 50 metrelik mesafenin ‘heyelan ve kaya düşmesi riskli bölge’ olarak tanımlandı. İkinci bant ise ‘önlem alınabilecek nitelikte şişme-oturma açısından sorunlu alanlar’ olarak tanımlandı. Uygun alan ise üçüncü yani yola yakın bölge olarak tanımlandı. Yine falezlerle ilgili hazırlanan raporda; dalgaların (son iki gün benzerini yaşadık) kayalıkları eritmesi nedeniyle bölgedeki ev ve turistik tesislerde kalan binlerce kişinin tehlike altında olduğu vurgulandı.
Bu bilgiler doğrultusunda raporu merak ettim ve bilgi edinme yasası kapsamında Antalya Valiliği aracılığı ile talepte bulundum.
Çünkü bu raporun gizli tutulduğu, kamuoyu ile paylaşılır ise falezler üzerinde bulunan beton yığını konutlar ve turistik işletmeler (oteller) açısından sıkıntı yaşanacağı da bilgi edinmiştim.
Bundan dolayı bilgi edinme yasası kapsamında talepte bulundum.
Talebim, Antalya Valiliği aracılığı ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gönderildi.
Yaklaşık aradan 1 ay gibi bir süre sonra Antalya Valiliği’nden gelen yanıt beni gerçekten hayretler içinde bıraktı.
Gelen bilgide, gizlenen raporun var olduğu vurgulanıyordu, ancak raporun 360 küsur sayfa olduğu ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde olmadığı, Bakanlıkta olduğu ifade ediliyor. Benim de bu raporu bakanlıktan istemem tavsiye ediliyordu.
Valilikten tarafıma gönderilen yazıda ki bilgiler Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından kaleme alındığı da net. Çünkü Valilik’te bu bilgiler yer almaz.
Öncelikli olarak şunu belirtmeliyim, bir rapor 360 sayfa ise falezlerin gerçekten sıkıntılı durumda olduğunun bir göstergesidir.
Yarın bir gün olası bir ciddi kaymalar oluştuğunda bunun vebali bu raporu gizleyenler olacaktır.
Ayrıca, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün özellikle Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ile ilgili geçmişte yazdığım yazılarla yasalara aykırı ve keyfi uygulamalar yönünde kararlar olduğunu belgeleri ile ortaya koymuştum. Onun için bu müdürlük benim bir konuyu sonlandırana kadar üstüne gideceğimi çok iyi bilir.
Dolayısı ile 360 küsur sayfa dedikleri ve kamuoyundan gizledikleri rapor aslında 100 küsur sayfa ve falezlerde ne gibi önlemlerin alınması gerektiği, alınmadığı zaman ise nelerin yaşanabileceğini bir şekilde ortaya koyuyor.
Yani ‘şu an için sorun yok ama şu da yapılmalıdır’ gibisine kendi içinde çelişkili cümleler yer alıyor.
Raporu devlet ya da devletin bürokratları gizlese de bir şekilde bu raporu bir iki güne kadar elde edeceğim ve kamuoyu ile paylaşacağım.
Eğer kamuoyu ile paylaşmazsam ve Allah korusun olası bir olumsuzluk yaşandığımda bende vicdan azabı çekerim.    

 

Yayın Tarihi
22.02.2015
Bu makale 715 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!