DÜN:
Biz sigara kâğıdıydık
Umutlarımız tütün
Sarıp sarıp yakarlardı acımasız
Savrulup giderdi dumanlarımız
BUGÜN:
En derindedir köklerimiz
Toprağımız Anadolu
Dallarımızda milyonlarca tomurcuk
Çiçeğe durmuş
SEVGİLİYE:
Sen demlik
Ben çaydanlık
İnce belli bardaklarda demlenir
Tükenmeyen sevdamız
UNUTMA:
Yoksul hayatlarımızın zenginliği
Hiç tükenmeyen hayallerimizdir
Hayallerimizin can suyu da
Sonsuz umutlarımız
ALIŞAGELMİŞLİK:
“İyi misin?” Diye soruyor dostlar.
—İyiyim. Diye yanıt veriyorum.
Alışagelmişlik işte.
Oysa yalanın
Hırsızlık kadar kötü olduğunu öğretmişlerdi.
Neden yalan söylüyorum bilemiyorum.
ALÇAKLARA:
Ne sırat köprüsü geçit verecek
Ne de gönülden geçen bin bir yol
Kızgın korların yangını cehennemdir
Yürüyüp gideceğiniz ateşli yol