Çok kısa süren bir umut

Bir umuttu uluslararası ilişkilerde İsrail ve Rusya ile yakınlaşmanın ilk adımının atılması.

Bu olumlu gelişme turizmde yaşanan ama tarımından ticaretine, esnafından sokaktaki vatandaşa kadar etki yaratan krize umut olmuştu.

Öyle bir umut olmuştu ki, iki ülke ile olumlu gelişmelerin olması, anında her sektör temsilcileri hem İsrail’den hem de Rusya’dan akın akın turistlerin geleceği, ambargoların kalkacağı, ihracatın yeniden eskisi gibi olacağı konusunda emin açıklamalar bile yapmıştı.

Belki bu yıl beklenen olmayacaktı ama yine de gelecek yıllar için bu yılın umuduydu.

Ama bu umut önceki gün akşam saat 21.45’de Türkiye’nin, belki Avrupa’nın en iyi korunan Atatürk Havalimanı dış hatlar terminalinde yaşanan terör saldırısı ile umutsuzluğa dönüştü.

3 canlı bombanın saldırısı ile 41 kişi hayatını kaybetmiş, 239 kişi ise yaralanmıştı bu terör saldırısından.

Saldırının IŞİD tarafından yapıldığı konusunda ortak görüşler ortaya kondu.

Gerekçeyi kimileri, Türkiye’nin İsrail ve Rusya ile ilişkilerini normalleştirmek istemesi, kimine göre de terör örgütünün özellikle ülkeye turistin gelmesini engelleyerek ekonomiye darbe vurmak olarak yorumladı.

Aslında her iki yorumda da haklı gerekçe vardı. Ama en önemlisi gerekçe turizme vurulmak istenen darbe ile birlikte ekonominin dibe vurulmak istenmesi.

Zaten onun için Atatürk Havalimanı dış hatlar terminalinin seçildiğini düşünüyorum.

IŞİD terör örgütü sadece yabancı turistlerin ülkeye gelmesi konusunda korku yaratmıyor, aynı zamanda yurttaşlarımızda aynı korkuyu yaşıyor.

Yurttaşlarımızın korku yaşaması da çok normal, çünkü ülkeye gelen Suriyeli göçmenler arasında terör örgütü üyesi var mı yok mu kimse bilmiyor.

Sokak başlarında dilencilik yapan Suriyelileri bile gördüklerinde tereddüt ediyorlar.

Gelelim turizm krizine; yaşanan bu son olay belki bir günlük umudu yok etti ama Rusya Devlet Başkanı Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon ile görüşmesiyle Rus turistlerin Türkiye’ye (ağırlıklı olarak Antalya’ya) gelmesi konusunda yasağın kalktığının öğrenilmesi yeniden umutların yeşermesine neden oldu.

Belki bu yıl için olmasa da en azından önümüzdeki yıl itibari ile turizmdeki krizin atlatılması söz konusu olabilecek.

Ancak, bu gelişme sorunun kökten çözüldüğü algılanmasın, her yapılacak olan açıklamalarda Antalya’nın güvenli bir kent olduğu da vurgulanmalıdır.

Antalya’da G20 Liderler zirvesi, NATO Dışişleri bakanları toplantısı ve EXPO 2016 Antalya Fuarı’nın yapıldığı da güvenli kent söyleminde ifade edilmelidir.

Terörle mücadele konusunda da her kim ise elini taşın altına koymalı, hiçbir siyasi ideoloji düşünülmeden birlik ve beraberlik mesajları da verilerek siyasi kısır çekişmeleri bir kenara bırakılmalıdır.

Şu da unutulmamalıdır ki, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Yeter ki bizler birliğimizi bozmayalım. Terör saldırılarından siyasi rant elde etmek istemeyelim.

Yayın Tarihi
29.06.2016
Bu makale 1029 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!