Çevre ve Caretta Caretta

35 yıldır Deniz Kaplumbağalarının Biyolojisi ve Koruması Sempozyumu yapıldığını yeni öğrendim.

Caretta Carettalar ile ilgili bu sempozyum aslında uluslararası bir sempozyum, çünkü geçtiğimiz yıl New Orleans City de gerçekleştirilmiş.
Bu yıl ise dönem başkanlığına Pamukkale Üniversitesi seçilmiş ve dolayısı ile sempozyum 19-24 Nisan 2015 yılında Muğla Dalaman da gerçekleşecek.
80 ülkeden 1000’i aşkın bilim adamı da Dalaman da olacak.
Sempozyumun bu yıl ki ana teması ise “Misafirperverlik” olarak belirlenmiş.
35. Deniz Kaplumbağalarının Biyolojisi ve Koruması Sempozyumu ile ilgili bilgileri okuyunca ve dünyanın dört bir tarafından gelecek olan bilim adamları da düşününce aklıma şu geldi.
“Bu sempozyum Antalya’da yapılsaydı. 1000’in üzerinde bilim adamı da özellikle Kundu bölgesinde bulunan Mardan Otel’de konaklamış olsalardı ne olurdu?”
Bu sempozyum dillere destan olurdu.
Çünkü Aksu Çayı’nın sol tarafında (Kundu bölgesi) bulunan Mardan Otel’in bulunduğu sahil ile Çayın öbür tarafında bulunan Kumköy sahili Caretta Caretta  (Deniz Kaplumbağaları) koruma alanı.
İşin içinde turizm olunca kim takar Caretta Caretta koruma alanını.
Aynen de öyle oldu ve otel konuverdi Caretta Carettaların yumurta bıraktıkları sahile.
Tabi burada otel iznini verenleri de üzmeyelim, arada bir onlarda Caretta Carettaları korumak adına Kumköy sahilinde bulunan ve 50 yıl boyunca köylülerin yaz aylarında kaldıkları ahşaptan yapılmış çardaklarını da (1500’e yakın çardak) bir günde yerle bir ettiler.
Tabi bu yıkımlar Jandarma eşliğinde yapılırken, Caretta Carettaları ürküten gürültü (havai fişek) kuvvetli ışık Mardan Oteli tarafından da uygulanıyordu.
Sempozyum konusuna geri dönersek eğer; 35. Deniz Kaplumbağalarının Biyolojisi ve Koruması Sempozyumu Antalya’da ve özellikle Mardan Otel’de yapılmış olsaydı her halde bahsettiğim konu gündeme gelirdi.
Dünyanın dört bir tarafından gelen 1000’in üzerindeki bilim adamı da her halde geçmişte Caretta Carettaların yuvası olan bir yerde konaklamaktan dolayı isyan eder, Antalya’yı ve otel iznini veren, imar plan değişikliğine onay verenleri de saygıyla anarlardı.
Hele bu yıl ki sempozyumun teması “Misafirperverlik” olduğu için de büyük bir ihtimal ile tepki de ağır olurdu.
Bu da Antalya turizmi adına olumsuz bir gelişme olurdu.
Tabi, doğayı ve doğada yaşayan canlıların korunması adına Antalya sınıfta kalmış bir kentimiz olduğunu da buradan söyleyeyim.
Şu da unutulmamalıdır, bir gün gelir doğa intikamını elbette alır.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak’ın geçtiğimiz gün söylediği gibi Antalya'nın doğası, çevresi ve tarihi. Bunlar olmasa Antalya'da turizm bu kadar gelişmezdi. Neden Sivas'ta, Bandırma'da, Balıkesir'de ya da Türkiye'nin her hangi bir bölgesinde bizim kadar gelişmiyor. Bunun birinci sırasında doğa ve çevre vardır. Burada her attığımız adımda doğaya etkilerimizi değerlendirmek zorundayız.

Yayın Tarihi
22.01.2015
Bu makale 487 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!