Canlı yayında su hakkı

Geçmiş yıllarda birçok yerleşim yerlerine birkaç gün sonra günlük gazeteler ulaşır ve insanlar 2-3 gün sonra ülke gündeminde nelerin yer aldığını öğrenirdi.

Teknoloji öyle ilerledi ki dünyanın bir ucunda biri öksürsek diğer ucundan duyuluyor.

İstanbul merkezli 94.9 FM Açık Radyo’da “Su hakkı” isimli programı hazırlayıp sunan Akgün İlhan ve Nuran Yüce hanımefendiler, 7 Haziran 2015 tarihi ve devamında yazdığım içme suyu ve zamları ile HES konularını internet üzerinden okumuşlar ve beni canlı yayına davet ettiler.

2012 yılından bu yana insanın temel hakkı olan su konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını bende internet üzerinden okuduğum Sayın İlhan ve Yüce ile dün 25 dakikalık bir canlı yayında sohbet ettik.

Antalya’dan telefon ile katıldığım canlı yayında özellikle su fiyatlarında ki artışların nedenleri ve gerekçeleri üzerine konuştuk.

Her zaman bu köşede şu iddiada bulunmuşumdur:

Devlet ve yerel yönetimler vatandaşlar için vardır. Vatandaşın olmadığı yerde ne devlet olur ne de yerel yönetimler.

Dolayısı ile devleti ve yerel yönetimleri yönetmeye talip olan insanlar, vatandaşların insan haklarına uygun şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için hizmet etmek zorundalar.

Su, bir insan hakkıdır. Su, hayattır. Suyun olmadığı yerde yaşam olmayacağı için insanların yaşamlarını sürdürebilmesi için kullanacakları suyun da hem kaliteli hem de ucuz olması lazım.

Canlı yayında söylediğim gibi, Türkiye genelinde su fiyatları yeniden belirleneceği zaman maliyet hesapları yapılıyor.

Antalya’dan örnek vermek gerekirse, maliyetin ana nedenlerinden biri elektrik tüketimi. Elektrik gücü ile yeraltından çıkartılan su, yine elektrik gücü ile pompalanıyor.

Elektrik maliyetinin düşürülmesi için tek yapılması gereken, ASAT gibi, vatandaşlara altyapı hizmetinin yanı sıra içme suyu hizmeti veren kurumlara ücretsiz ya da çok düşük bedelle elektrik verilmesidir.

Elektrik dağıtımları özelleştiği için bunun gerçekleşmesi ancak belli bir yasa ile olabilecektir.

Eğer, devlet vatandaş için varsa bunun için gerekli çalışmayı yaşam için temel ihtiyaç maddesi olan içme suyu için yapmalıdır.

Ancak, günümüzde HES adı altında akarsular ve dereler 49 yıllığına özel şirketlere veren devletin bunu yapacağını da düşünmüyorum.

Kaldı ki, her ne ortam olursa olsun (buna savaşta dahil) vatandaş her devlet için rakamdan ibarettir.

Sonuçta, bizler insan hakları, temel ihtiyaç maddesi gibi kavramları kendimiz yazıp kendimiz okuyoruz.

İnsanın ve suyun önemini ileri ki yıllarda su için oluşabilecek savaşlar yaşandığı zaman anladığımızda iş işten geçmiş olacak.

Suyun boşa harcanmadığı, suyun insanın temel hakkı olduğu, suyun bir yaşam olduğu ve bu yaşamda insanın dışında ağaçların, bitkilerin, hayvanların, böceklerinde suya ihtiyaçların olduğu unutulmayan günlerin gelmesi dileği ile….