Barış ve demokrasi

Terör olaylarından dolayı birçok insanda ‘gelecek kaygısı’ oluştuğunu hep gözlüyorum.

Sosyal paylaşım sitelerinde bile benzer kaygılar dile getiriliyor. Kaygı taşıyanların dışında da ısrarla ‘barış ve demokrasi’ diyenlerde azımsanmayacak kadar az değil.

*****

Bir vatandaşımız sosyal paylaşım sitesinde şöyle bir cümle paylaşmış: “Bu topraklar Suriye’ye döner ise ne Türk olmanızın ne de Kürt olmanızın ya da hangi ideolojiye inandığınızın hiçbir anlamı kalmaz. Unutmayın ki; Bodrum’da kıyıya vuran o masum çocuk, özgürce ve huzur içerisinde yaşayabileceği bir vatanı olmadığı için can verdi.”

*****

Prof. Dr. Ahmet Özer Cumhuriyet Gazetesi’nde ki köşesinde şu cümlelere yer vermiş: “Bu bomba Türkiye’de demokrasi ve barış isteyenlere... Bu bomba Diyarbakır’ın, Roboski’nin, Ermenek’in, Soma’nın, Suruç’un hesabı sorulsun diye toplananlara. İnanıyoruz ki eğer Roboski’nin hesabı sorulsaydı Diyarbakır ve Suruç katliamları olmazdı; Suruç’un hesabı sorulsaydı Ankara Garı katliamı yaşanmazdı. Demokrasinin fazileti hesap sorulabilirliktir. Hiçbir şeyin yapanın yanına kâr kalmamasıdır. Ama maalesef epey bir zamandır bizim ülkemizde yapanın yanına kâr kalıyor. Katliamların, baskı ve zulmün, çalanın, çırpanın, hukuksuzluğun hesabı sorulmuyor.”

*****

Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin siyasi ve ruhani lideri Mahatma Gandi’nin vahşi katliamlarla ilgili bir cümlesi var.

Mahatma Gandi cümlesi şöyle: “Bazen vahşi katliamlar ve dayanılmaz zulüm karşısında yüreğim sıkışır, umudum kırılır, vazgeçme noktasına gelirim. Böyle zamanlarda hep dönüp geçmişe, tarihe baktım. Tarihte zulüm karşısında doğruluk ve hakikatin sonunda hep galip geldiğini; daima kazandığını, zalimlerin ise daima kaybettiğini görünce yüreğim tekrar umut dolar ve yürüyüşe devam ederim.”

*****

Verdiğim 3 ayrı görüşe de katılmamak mümkün değil, ancak Türkiye’nin hiçbir şekilde Ortadoğu ülkesi ya da Suriye gibi olacağını düşünmüyorum.

Türkiye büyük bir ülke ve her ne kadar ülkeyi yönetenler birlik ve beraberlik mesajı verip kendileri bir araya gelmiyorsa da halk bu mesajı çözümün barış ve demokrasi de olduğuna inanıyor.

Dolayısı ile hukuk devletine ve demokrasinin bütün ilkelerine inanıp sahip çıktığımız sürece ne PKK’sı, ne İŞİD’i ne başka bir terör örgütü ne de dikta rejimi isteyenler emellerine ulaşamayacaktır.