Antalya'nın kültür sanatı

Kültür ve sanat ülkelerin kalkınması için önemli bir unsurdur. Çünkü bir ülke başka bir ülkeye kendi ülkesini kültür ve sanat ile tanıtır. Yine ülkeler arası diyalog ve ilişkilerde kültür ve sanatın önemi büyüktür.

Zaman zaman kültür ve sanat etkinliklerine birileri ‘laylaylom’ demiş olsa bile öyle değildir. Özellikle benzer kültürlere sahip ülkeler kendi aralarında birlikler oluşturabilir ye de belli politikalarla birlikte hareket edebilir.

Ülkeler, kendi ülkelerinin tanıtımını kendi kültürele özellikler yönünden yapmakta, bu tanıtımlar için bu kültürel özellikler çok dikkat çekici olmaktadır. Diğer ülkelerin halkları başka ülke halklarının yaşayış biçimi, sanat ve kültürlerine meraklı olmaktadır.

Antalya önce tarım, daha sonra turizm ve ardından da ticaret kenti olmuştur.

3 T’nin yanına festivaller ile kültür ve sanat eklendi.

Ancak bugüne kadar Antalya’da ‘evet, işte bu’ diyebilecek bir tek Kültür ve Sanat Merkezi olmadı.

Bu eksikliği, eski hizmet binasını yıktırıp Antalya Kültür ve Sanat yaptıran Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) giderene kadar.

ATSO; Antalya Kültür Sanat’ın (AKS) kapılarını geçtiğimiz Temmuz ayında ünlü ressamlardan Luigi Mayer’in ‘Gravürler’ sergisi ile ünlü yıldızların fotoğrafçısı Cecil Beaton’un fotoğraf sergisi ile sanatseverlere açtı.

Antalya’da ilk kez Dünyaca ünlü İspanyol sanatçı Picasso’nun ‘Kadın ve Boğa resimleri ile doğduğu evden 1929 ve 1964'te arasındaki 54 ayrı gravürler ve seramikleri ilk kez eserleri Antalya Kültür Sanat’ta sergilenmeye başlandı. Picasso sergisinin yanında dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in de 40 yakın fotoğrafları sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Her iki sergi Antalya’nın kültür ve sanattaki iddiasını birkaç adım daha ileriye götürmüş oldu.

ATSO, eski hizmet binasını AVM’de yapabilirdi ama yapmadı. Hem Antalyalıları sanatın en nitelikli örnekleriyle, en önemli isimleriyle buluşturmuş hem de Antalya’nın kültür birikimine sahip çıktı.

Sürekli olarak “Turist kent merkezine gelmiyor. Esnaf turizm pastasından pay alamıyor” eleştirileri olurdu.

Bu eleştirilere karşılık olarak da kent merkezinde turistin gidebileceği bir tek cazibe merkezi olmadığı öne sürülürdü.

Picasso gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin sergilenmesiyle birlikte ‘Antalya Kültür Sanat’, kent merkezinin cazibe merkezi oldu.

Antalya Kültür Sanat, Suna İnan Kıraç Pera Müzesi ile de yaptığı işbirliği ile bundan sonra da önemli isimlerin eserlerini sergileyecek ve bu sayede Antalya’nın Tarım, Turizm ve Ticaretten sonra Kültür Sanatta da önemli bir kent olduğunu ortaya koyacaktır.

Bende dün Picasso’nun İspanya’nın Malaga kentinde doğduğu ev olan Picasso Evi Müzesi’nde sergilenen Picasso’nun ‘Kadın ve Boğa resimleri ile doğduğu evden 1929 ve 1964'te arasındaki 54 ayrı gravürler ve seramiklerini gezdim ve Antalya adına gururlandım.

Gururlanmakta da haklılığım şundandır; Picasso’nun heykellerinden oluşan dev bir sergi önceki gün New York’un en prestijli müzelerinden biri olan MoMA’da açıldı.

Antalya’da da Picasso gibi dünyanın tanıdığı bir sanatçının eserlerinin sergilenmesi elbette ki önemli bir gelişmedir.