Antalya ve hak ettiği

Bizler yazmaktan yetkililer ve seçilmiş siyasilerde ilgilenmemek için ellerinden geleni yapıyor.

Bugüne kadar Antalya için özel bir yasanın çıkartılmasını söyleyenler oldu.

Bugüne kadar Antalya’nın devletin bütçesine katkı sağladığı yıllık 12 milyar doların ¼’ü kadar yatırım yapılmasını isteyenler oldu.

AKP’nin 30 Mart 2009 yerel seçimlerinde Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni kaybettiği akşam Recep Tayyip Erdoğan balkon konuşmasında “Çok anormal. Belki 20-25 senelik çok önemli hizmetleri beş yıl içinde yaptık Antalya'da. Halk yaptıklarımı anlayamadı” diyerek halkın kararına tepki göstermişti.

O tarihte, AKP hükümetinin Antalya’yı cezalandırdığı ve ondan dolayı yatırım yapılmadığını vurgulayanlar olmuştu.

Gelinen noktada 30 Mart 2014 seçimlerini bir kez daha AKP kazandı. Ancak şu ana kadar Antalya ne Büyükşehir Belediyesi’nden ne de merkezi hükümetten özel bir yatırım almadı.

Hadi Büyükşehir Belediyesi’ni anlarım. Çünkü 2004–2009 yılları arasında Antalya ciddi borçlandırılmış, 2009–2014 yılında da bir taraftan borç ödenirken diğer taraftan da yatırım yapılması adına yeniden borçlanılmıştı.

Yönetim değişmesine rağmen hala Büyükşehir Belediyesi’nde 2004–2009 yılları arasında alacaklı sorunu çözülmüş değil.

Onun içindir ki Büyükşehir Belediyesi, yatırım adına ciddi bir ihale bile yapmadı. Çünkü 2014 bütçesi 2013 yılında yapıldı ve kasada da yatırım yapacak kadar para yok.

Bakınız, bugün bir yaygın gazetenin ekinde, Manavgatlıların sivrisineklerden ve kanalizasyon arıtma tesislerinden gelen kokulardan dolayı isyanlarda olduğu anlatılıyor.

Aynı durum Lara arıtma tesisleri ve Hurma arıtma tesisleri içinde geçerli. Akşamları Güllük Caddesi’nde bile kanalizasyon kokusu ciddi sıkıntı yaratıyor.

Daha önce de bu köşede birkaç kez dile getirmiştim.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin gelirleri kısıtlı. En önemli gelir kaynağı Genel Bütçe Vergi Gelirleri Tahsilâtı toplamının yüzde 4’ü. Ancak Antalya’nın denizini, kumunu ve güneşini kullanarak para kazanan turizmciler başta olmak üzere birçok yatırımcı vergilerini İstanbul, İzmir ve Ankara gibi kentlerde ödediğinden dolayı Büyükşehir Belediyesi istediği geliri elde edemiyor.

Maden Büyükşehir Belediyesi AKP yönetiminde, genel yönetimde de AKP hükümet, o zaman yapılacak tek şey, “Antalya’da kazananlar vergilerini de Antalya’da ödemek zorundadır” diye yasada küçük bir değişiklik yapılmasıdır.

Çünkü Antalya hem devlet için hem de hükümetlerin verdiği cari açığı kapatma adına önemli bir kenttir.

Vergi konusunda en büyük görev Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’na, AKP’nin eski Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak’a düşmektedir. Bu iki ismin hükümete yapacakları talep muhakkak dikkate alınacaktır.

Antalya’da kazanan turizmciler, sanayiciler eğer vergilerini Antalya’da verirlerse o zaman Antalya’nın Ankara’dan ne kadar zengin olduğu ortaya çıkar ve yerel yönetimlerde turizm kentine yakışır yatırım ve hizmetlerini rahatlıkla yapar.

Antalya işte o zaman hak ettiğini almış olur.