Antalya Kenti Kaleiçi Evladına Sahip Çıkmalı

Antalya Bölgesi’nin hızla gelişen Turizminde yakın zamanda herkesin ilgi ve beğenisini kazanan bir “Kaleiçi Projesi” doğdu; Ancak, henüz çocukluk çağında iken hastalanarak fonksiyonlarını yitirmekte olan bu Evlat, Kentin ilgi ve ihtimamına muhtaç durumda…

Antalya Kenti 2000 Yılı Nüfus sayımı itibariyle, Merkez İlçe Nüfusu olarak 715.000 kişi ile 1.720.000 kişilik İl Nüfusundan %41 gibi önemli bir orana sahiptir. Bölge’de hızla gelişen ve Yöre Ekonomisinde ağırlığını tescil etmiş olan Turizm’in de kamçılamasıyla, Antalya tüm Ülke çapında Nüfus artışında yenilmez Şampiyonluğu yıllardır elinde tutuyor. Ancak, “Ülke Turizminin Başkenti” gibi genel kabul gören bir sıfata da kavuşmuş olan Kentimizin, beden ve ruh sağlığının bir Şampiyona yaraşır ölçülerde korunabildiği söylenemez durumdadır. Kentin tüm Altyapısının gelişmeler karşısında dar geldiğini ve hızlı büyüme karşısında değişen koşulların, önemli Sosyal ve Ekonomik dengeleri nasıl altüst ettiğini hep birlikte Ailecek yaşamaktayız.

Bunlar arasında önemli ve çok ilginç bir “örnek olay” Antalya Kaleiçi’nin durumudur. Bölgede Turizm gelişiminin hızlanmaya başladığı 80’li yıllar içerisinde, bir pilot proje niteliğinde ele alınarak geliştirilmeye başlanan, Antalya’nın eski çekirdek Mahallesinin korunma ve restore edilme faaliyetleri, başlangıçta oldukça başarılı gelişmelere sahne oldu. Öncelikle Devlet Bütçesinden ayrılan kaynaklarla restore edilerek hizmete açılan Eski Liman Çarşısı ile birlikte kamulaştırılarak restore edilen 27 adet eski Antalya evi, tüm Mahallenin canlanması ve Turistik önem kazanmasında öncülük etmiştir. 1990’lara gelindiğinde, Kaleiçi Mahallesi, Antalya Kentinin göz bebeği niteliğinde ve iftiharla anılan örnek bir Turistik proje gerçekleşmesi olarak, Yerli ve Yabancı Turistlerin beğenilen ve yoğunlukla ziyaret edilen çekim unsuru haline gelmişti. Fakat 1995’lerden itibaren bu durum tersine dönmeye başlamış ve çeşitli nedenlerle aniden sağlığını kaybeden proje, bugün için Antalya Kenti’nin adeta “iflah olmaz hastalığı” haline gelmeye yüz tutmuştur. Halihazırda artık Kaleiçi, Yabancı Turistlerin tur programlarına alınmaz ve Yerli Turistler ötesinde Antalya sakinlerinin dahi, içine girmeye çekindikleri bir Mahalleye dönüşme sürecine girmiştir. Son yıllarda çeşitli vesileler ile Kamuoyu gündemine gelen bu konuda, Kent olarak adeta çözüm üretilemez ve çaresizlik içine düşülmekte; Hatta, “özel statü verilerek Belediye hizmetlerinden dışlanması” gibi ucube çözümler üretilmektedir.

Oysa, hiç kimsenin yadsıyamayacağı bir gerçek; “Antalya Kaleiçi’nin Kentin gözbebeği” olduğu ve gelişen Bölge Turizmi kapsamında, Uluslar arası ödüller kazanan “Öncü ve Örnek Proje” niteliklerinin bulunmasıdır. Kaleiçi Projesi, Kentin Turizmde gelişmesinin doğurduğu, ancak yine Turizme dayalı çarpık ve kontrolden çıkan gelişmelerle “Çocuk Felci” olan bir Evlat’tır. Böyle bir durumda kalan Antalya Kenti’ne yaraşır davranış; Öncelikle Evladını elden gelen her türlü ihtimam ve fedakarlıklarla tedavi ederek sağlığına kavuşturmak, sonra da Yöre Turizminin hizmetinde amaçlanan görevini layıkıyla yapacak duruma getirmek olmalıdır. Bir bakıma bu konu, Antalya Halkı’nın vermesi gereken bir “Turizmde Olgunluk Sınavı” niteliğindedir. Sınava girecek Kent temsilcimiz ise, yeni Başkan’ımızdır.

Yayın Tarihi
01.02.2015
Bu makale 794 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!