Antalya kaybetti

Bir yılı daha geride bırakıyoruz.

Antalya ve ülkemiz adına 2015 yılının 2014 yılından daha iyi geçmesini temenni etmek istiyorum ama bu temenniyi de söylerken her zaman olduğu gibi tarihin tekerrürden ibaret olmamasını da temenni ediyorum. Çünkü 2014 yılı yatırımlar adına Antalya için iyi bir yıl olmadı. Antalya kaybetti.

30 Mart yerel seçimlerden sonra iktidara gelen Başkan Menderes Türel’in başkanlığında ki Büyükşehir Belediyesi, yatırım adına 2014 yılı içinde bir tek ihale bile yapamadı. Yapılan tek şey, başka kurumun yaptığı yatırımlara sahip çıkmak oldu.

Aslına bakarsanız, 6360 sayılı yasa kapsamında Antalya Bütünşehir olunca Büyükşehir Belediyesi de her ne kadar ilçelerdeki toptancı hal ve otogarların gelirlerine de sahip oldu olmasına ama yine de ciddi ekonomik sıkıntı da çekiyor.

Bundan dolayı da başta sahiller olmak üzere, sahillerde ki su sporları parkurları, şimdilik Alanya, Manavgat ve Finike İlçelerinde ki caddeleri alarak yeni gelir kaynağı yaratmaya çalışıyor. Bu durum ise yatırımcı kuruluş olmasa da hizmet kurumu olan ilçe belediyelerini de ciddi ekonomik sıkıntıya itiyor.

2015 yılında Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri arısında yaşanan tartışmaların yeni yılda da şiddetlenerek devam edeceğini de düşünüyorum.

Çevre katliamları ile birlikte tarım alanlarının ranta dayalı olarak imara açılması da 2014 yılının olumsuzluklarıydı.

Bu gelişmelerin de 2015 yılında aynen devam edeceğini düşünüyorum.

Hizmetlerin, yatırımların ideolojiye dayalı olarak değerlendirildiği bir ülkede yaşadığımız için “benim partimin kazanmadığı ilçe” gözüyle bakılıyor.

Düşünsenize, Valilikte oluşturulan komisyon tarafından üst kullanım hakkı Manavgat Belediyesi’ne verilen Oymapınar ve Manavgat Barajları, belediye sınırı içinde olmadığı halde iktidar partisinin talebi ile Akseki Belediyesi’ne verildi.

Neden? Çünkü Manavgat Belediyesi’ni CHP kazandı, Akseki Belediyesi’ni AKP kazandı.

Bu zihniyet devam ettiği müddetçe kaybeden sürekli olarak Antalya ve ilçeler olur.

2014 yılı bu yüzden kaybedilen bir yıl olmuştur ve 2015 yılında değişen bir şey olmayacaktır.

6360 sayılı yasada olmamasına karşılık ilçelerimiz koordinatörler aracılığı ile de yönetilmeye başlandı.

Düşünsenize, bir koordinatör oturmuş ve ellerini kafasının arkasına koyarak düşünmeye başlamış, “Ben ilçe belediyesini de zor durumda bırakacak şekilde bugün büyükşehir belediyesi adına ne yapabilirim.”

Ortak mutabakatın akıllara getirilmediği, belediyeciliğin ‘b’ sinden anlamayanların tek başına verdiği karar ile ilçelerimizin kaderi ile oynanıyor.

Tabi şunu da unutmamak gerekir, işin içinde ranta dönük imar uygulamaları olduğu zaman büyükşehir ile ilçe belediyeleri bir anda kanka olabiliyor.

Bunun son örneğini Batı Çevre Yolu adı altında Karaman Çayı ile Çandır Çayı arasında ki taşkın sel alanı ve tarım alanı olan 160 hektar alanın ve Boğaçayı ile Çandır çayı arasında ki 95 hektar benzer alanın da imara açılmasında şahit olduk.

Her ne kadar kötümser bir bakış açısıyla değerlendirme yaptıysam da 2015 yılında Antalya’da benzer olumsuzlukların yaşanmamasını ve Antalya’nın hak ettiği hizmeti almasını umut etmek istiyorum.

Tüm okuyucularımın yeni yılı kutlu olsun.