Anne Baba Tutumunun Çocuğun Kişiliğindeki Kalıcı Etkileri

        Anne baba olarak çocuklarımızın haklarını, rollerini, özgürlüklerini, onlara verdiğimiz sorumluluklarını yerine getirmelerine daima fırsat vermeliyiz. Fakat bunları yerine getirirken onlara yol göstererek onlara model olarak yardımcı olmalıyız. Ayrıca mutlaka düzeyli hoşgörü göstererek anne baba olarak, çocuğun her isteğinin olamayacağını belirterek davranışlarında sınır koymalıyız. Bazı anne-babalar rahat davranarak çocuklarının her isteğine"Bırak ver de ağlamasın, çocuk üzülmesin." veya "Çocuktur yapar, siz hiç çocuk olmadınız mı?" gibi savunmalarla gevşek anne-baba tutumu davranışı sergileyerek her davranışını çocuğun istediği doğrultuda yapmaya, isteklerini yerine getirmeye çalışırlar. Kendi yaşayamadıklarını çocukları tarafından yaşansın isterler. Çocuğa dilediğini vermenin ona karşı koymaktan daha kolay olduğu düşüncesini kendilerine yerleştirmişlerdir. Çocuklarını en kolay metotla büyütmek isterler. Amaçsız hoşgörü gösteren anne baba ev içinde ve dışında çocuğun kendilerini rahatsız etmemesi şartıyla, çocuğun tüm istek ve davranışlarında serbestlik sağlarlar. Çocuk bir müddet sonra anlar ki "Anne ve babamı rahatsız etmezsem, ben her şeyi yapabilirim."Demeye başlar. Böyle anne babalar hoşgörülü tutumlarından kolay kolay ayrılmak istemezler.

        Amaçsız-gevşek-rahat aile tutumunda sınır yoktur. Çocuğun her davranışı çok doğal ve rahat karşılanır. Bu şekilde yetişen çocukların genel özellikleri bencil, sorumsuz, küsen, çabuk kızan, darılan, kırılgan, her dediğinin anında olmasını isteyen, sabırsız, şımarık, inatçı, zor sosyalleşen, anti sosyal davranış özellikleri gösteren çocuklar olabilirler. Gevşek aile yapısında büyüyen çocuk ailede kendini her isteği yerine getirilecek tek kişi olarak görür. Aile bireyleri çocuğun isteklerine kayıtsız şartsız uydukları için çocuk genelleme yapar. "Annem, babam, halam, dedem, anneannem, babaannem, dayım… Her dediğimi yapıyor. Demek herkese her istediğimi yaptırabilirim. "Düşüncesi çocukta hâkim olur. Fakat dış dünyaya açıldığında, sokakta, okulda işler hiç de evdekine benzemediğini görünce çocuk hayal kırıklığına uğrar. Yolunda gitmeyen bir şeyler var. Benim dediğim olana kadar ağlamalıyım."der basar yaygarayı. Çocuk anneye babaya karşı tehditkârdır." Dediğimi yapmazsanız hasta olurum. Her şeyi kırarım. Yemek yemem. Kendimi arabaların önüne atarım. Evden kaçarım. Kapının camını kırarım..."gibi tehditlerde bulunur. Dediği olmayınca da çoğunluk la tehditlerini uygulamaya koyar. Ailenin ilgisini çekmek için bazen çok çılgın davranışlarda da bulunabilir. Ben merkezli bir kişilik geliştirir. Amaçsız hoşgörülü ailelerde yetişen çocuk boşlukta gibidir. Başka çocukların ve toplumun içine girdiği zaman çekingen olur, ürkek olur, grup içinde etkin rol alamaz, grubun önemsiz işlerini yapmaya çalışır, güvensizlik içinde ve endişeli olur. Bazen de kendilerine olduklarından daha fazla değer verirler. Gururlu, kibirli, kendini beğenen bir kişilik özelliği de sergileyebilirler. Başkaları üzerinde etkili ve kuvvetli olduklarını zannederler."Ben benden boyca ve yaşça büyük insanları bile dövebilirim, istediğimi yaptırabilirim, onları dize getirebilirim, hükmedebilirim diyebilirler. Bu tür çocuklar sosyal ortama girdiğinde ve her dediğinin olmadığını da görünce hayal kırıklığına uğrar ve kendi iç kabuğuna çekilirler.

AMAÇLI HOŞGÖRÜLÜ bir ailede yetişen çocuğun kişiliği olumlu olarak etkilenir. Baskıdan uzak olması nedeniyle daha yaratıcı ve kendinden emin bireyler olurlar.
AMAÇSIZ HOŞGÖRÜLÜ ailede evin dışındaki kurallar ev kuralları ile çok farklıdır. Evde tek kural vardır."Anne babayı kızdırmamak!"
Toplum içine girdikleri zaman ise topluma dâhil olabilmek için, kavgacılığı, hırçınlığı, saldırganlığı, kırıcılığı geliştirirler. Çevresiyle kuracağı iletişimi bu olumsuz özelliklerle kurmak isteyebilirler. Lider olup içinde bulunduğu grubu yönlendirmek isteyebilirler. Gruba kendini kabul ettirmek içinde yasa dışı işler yapabilirler. Anne babalarından yeterli ilgiyi görmeyen ama hep serbestliği gören çocuklar ya edilgen ya da etken olarak arkadaşlarından onay ve ilgi almak için çırpınırlar.

EĞER HOŞGÖRÜ AMAÇLI VE NORMAL DÜZEYDE İSE; çocuk yaratıcı, çevresiyle barışık, dürüst, başarılı, çalışkan, kendine güvenen bir birey olarak karşımıza çıkar.

SAYGIDEĞER ANNE VE BABALARIMIZ sizler belki de istemeden bu davranışları sergileyebilirsiniz. Hiçbir birey mükemmel olamaz. Hepimizin mutlaka eksik yönlerimiz ve yanlışlarımız vardır. Çocuklarımız bizlerin bir kopyası veya devamı değildir. Kendi yaşayamadığımız yaşantıları veya yaşayamadığımız geleceği onlardan beklemeyelim. Çünkü bizim hayatımız bize aittir. Çocuklarımızın hayatı ise çocuklarımıza aittir.

 Amacımız her zaman çocuklarımızı topluma yararlı kendine güvenen başarılı bireyler olarak yetiştirmek olmalıdır.

ÇOCUKLARIMIZI AMAÇLI-HOŞGÖRÜLÜ DAVRANIŞLARLA YETİŞTİREBİLECEĞİMİZ GÜNLER GEÇİRMENİZ DİLEĞİMLE HOŞÇAKALINIZ.

ÖZEL LİDER SEVGİ DÜNYASI ANAOKULU

OKUL MÜDÜRÜ

ÜLKER AKKAYA

Yayın Tarihi
13.10.2016
Bu makale 2373 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!