Turistik Antalya'da nüfus patlaması

Yörede Turizm gelişmelerine doğrudan bağlı olarak kamçılanmış bulunan Nüfus Artışı, Antalya Bölgesi Kentlerini olağanüstü boyutlarda etkilemektedir; böylesi bir gelişim karşısında Yöreye has olarak özel tedbirlerin alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır…

Antalya İli’nin 2000 Yılı Nüfusu, toplam 1.720.000’dir. Bunun 940.000 kişisi (İl ve İlçe Merkezleri) Kentlerde, 780.000 kişisi de Kırsal alanlarda yaşamaktadır. 1990’dan bu yana Kırsal nüfusu geçmiş olan Kentsel nüfus oranı %55’e yaklaşmıştır. Daha 1970’te 600.000’in altında olan İl nüfusu, sadece 1990 sayımındaki 1.130.000 seviyesinden sonraki 10 yıl içinde, bir o kadar artmıştır. Nitekim, bugün Antalya İli Kentsel nüfus artışında binde 45 ve Kırsal nüfus artışında binde 40 gibi hızlı nüfus artış oranları ile, Ülkenin önde gelen İlleri arasında yerini almıştır. Kuşkusuz ki, bu artışta rol alan en önemli kriterler; Antalya’nın Turizm’de yaptığı ekonomik atak ve buna bağlı olarak Yöre’nin aldığı “Göçler”dir.

Antalya İl Nüfusunun 2000 Yılında İlçe’ler itibariyle dağılımına bakıldığında, 15 İlçe içinden sadece 4’ünün 100 Bin nüfusun üzerine çıktığı ve bunların İl toplamında %75 gibi bir ağırlığa sahip olduğu görülmekte. Serik, 110.000 nüfusla % 6; Manavgat, 200.000 nüfusla % 12; Alanya 260.000 ile % 15 pay alırken, Merkez İlçe, 715.000 nüfusla % 41 nüfus payı almaktadır. Antalya Kenti ise, 600.000’i aşan nüfusu ile İl nüfusunun %  35‘ini barındırmaktadır. Antalya İli bütününde öne çıkan bu 4 İlçe’nin 1960-2000 yılları arasındaki 40 yıllık sürede içinde İlçe Merkezleri nüfusunun artış karşılaştırmasında ise, Serik’te 6,4 katıyla, Alanya’da 8,7 katıyla, Antalya Merkez’de 10,7 katıyla yaşanmış olan artış, en yüksek gerçekleşme olan Manavgat’ta 20 kat artışla rekor seviyededir. Böylesi korkunç artışları yaşamakta olan Antalya Yöresinde, özellikle Belediyelerin karşılaştıkları sorunların niteliği ve büyüklüğü, herhalde Şehircilik Uzmanları tarafından izlenmektedir. Yörede “patlayan”ın Turizm değil, Nüfus olduğunu anlayarak, uygun tedbirlerin alınması kaçınılmazdır.

Nitekim, 1955’lere kadar %95 oranında olan “Antalya doğumlu nüfus”, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre %58,6 oranına gerilemiştir. Yani, bugün Antalya İlinde yaşayan insanların yarısı Yöre’de doğmamış olup, sonradan göç yoluyla gelerek yerleşmiştir. Antalya Kenti başta gelmek üzere, Yöre Kentlerinde büyük bir sorun haline gelen “Betonlaşma ve Gecekondulaşma” nın, yoğun göçler nedeninin bir sonucu olduğu kuşkusuzdur. Bir diğer bakış açısıyla; Antalya’yı geniş bir Aile olarak düşündüğümüzde, evimizde ağırladığımız paralı Turist Misafirler yoluyla “epeyce palazlandığımızı” duyan diğer illerdeki hısım ve akrabalarımızın, bu durumdan sebeplenmek üzere memleketinden bizim Yöreye göç etmesi gibi bir gerçek ile karşı karşıyadır Antalya. Yeni Göçmüş’lerin yerleşim ve alışma sorunlarıyla mı ilgilensin? Yoksa, yoğun Yerli-Yabancı Turist Misafirleri ile mi? Duyan-Duymayan koşup geliyor ve bu hızlı değişim karşısında hazır olmayan Antalya, doğal olarak bocalamakta. Bu gidişle de, acil ve geçerli tedbirler alınmadığı sürece, “Bir gelen- Bir gelmeyen pişman” durumuna düşülmesi kaçınılmaz gibi.

 

Yayın Tarihi
06.10.2014
Bu makale 5868 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!