Belediyeler turizmi destekleyemiyor

Antalya Bölgesi’nde mevcut 40 kadar “Turistik Belediye” Turizm’in Kente getirdiği hızlı değişim ve gelişime ayak uyduramamakta; Geçmişten dersler alarak aralarında ortak Toplum  ve Kent çıkarları için dayanışma ortamı yaratamamakta…

Antalya Bölgesi’nde mevcut 100’ün üzerindeki Belediye içerisinde 40 kadarı, Turistik Beldeler Belediyesi olarak hizmet vermektedir. Bu Belediyelerin en az dörtte birinin de varlık nedeni doğrudan Turizm’in kendisi olsa gerektir. Zira, Turizmin getirdiği hızlı gelişme olmasaydı çok muhtemelen, söz konusu 10 Beldede Belediye hizmeti gerektiren gelişim ve şartlar oluşmayacaktı. Turizmin Yöreye gelmesiyle, Beldelere dışarıdan ithal edilen yeni bir doping ilacı gibi yarattığı kamçılama etkisi sonucunda, gelişimi başlatarak durdurulamaz bir sürece sokmaktadır. Bu türden gelişmelerin Beldedeki başlıca etkilerini özetle sıralamak gerekirse;
1)    Sosyo-Ekonomik yaşam kamçılanmakta,
2)    Dışarıdan yatırım sermayesi gelmekte,
3)    Kentin yapısal gelişimi hızlanmakta,
4)    Özellikle göçe bağlı nüfus artmakta,
5)    Arazi rantı hızla yükselmektedir.

Özellikle de, Belde’de ağırlanmak durumunda kalınan Turist Misafirler’in ve gelişmeye bağlı olarak sürekli göç edenlerin yöre ve Kent yaşantısına getirdiği sosyal ilişkiler ve kültürel etkileşim süreci ile, Kent sakinlerinin adeta “Dünyası değişmekte”dir. Nitekim, kısa sürede de o eski Belde yerleşmesi Köy’den Kasabaya ve hemen Kent’e dönüşmekte, o eskiden var olan tüm sosyal ve ekonomik ilişkiler tamamen altüst olarak, silinip atılarak, yepyeni boyutlara erişilmektedir. Bu tür gelişimlere Yöreden yakın örnekler; 30 yıl öncesinin Side’si, 20 yıl öncesinin Kemer’i ve 10 yıl öncesinin Belek’ine ilave olarak Bölgenin yeni Kentlerinde tekrarlanarak yaşanmakta. Ancak, bir kısır döngü içine kapılmışçasına, daha önce benzer süreçlerden geçen büyük ağabeylerinin deneyimlerinden ders almayarak, her yeni gelişmenin inatla kendi başına kalarak, aynı hataları da yinelediğini ibretle izlemekteyiz. Oysa, aynı Antalya geniş Ailesinin birer Hane’si niteliğinde olan tüm Yöre Kentlerinin birbiriyle yardımlaşma içine girerek, örnek bir dayanışma ruhunu geleneksel Kültürümüze yakışır şekilde sergilemeleri beklenirdi. Demek ki, Kişisel çıkarlarımız Toplum çıkarlarının rahatça önüne geçebiliyor ve bu olumsuzluğu düzeltecek şekilde hareket ederek, doğru model ve yöntemleri uygulayabilecek Lider ve Yönetimleri devreye sokamıyoruz.

Mevcut kısır döngüleri kırarak düze çıkabilmek için de, “çok zor”u başararak “bu zamandan sonra karakterimizi değiştirmek” eylemini başarabilmemiz gerekmekte. Bugün hala küçük Turistik Belediyelerde; Oteller önünde Belediye’ce gecekondu misali geliştirilen “Salaş Çarşılar ve Dükkanlar” yaygın model olarak tekrarlanmaktadır. Büyük Şehir Belediyesi’nin, yöredeki tüm Turistik Belediyelerin ortak sorunu olan “Merkezi idareden özel katkı almak” veya “Yöreye özel statü verilmesi” şeklindeki cılız Liderlik çabalarına da diğer Yeğen Akrabalardan veya Kardeş Partilerden hiçbir destek gelmemektedir. Oysa, artık Antalya geniş Ailesi’nin uzun vadeli ortak çıkarları için tam bir Turizm dayanışmasını sergilemeleri zamanı geldi ve geçiyor.

Yayın Tarihi
07.09.2014
Bu makale 5198 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!