Ne Olacak?

Son bir ay içinde yaşadığım travma-lar bir kez daha öğrenmenin yaşının olmadığını hatırlamamı sağladı. Kırılma nokta-ları artçı depremler gibiydi. Birden fazla olay, olayları meydana getiren değişkenler birbirinden farklı olunca mı böyle hislere kapıldım zaman içinde anlayacağım. Ancak beni benden alan ve en derin çatlağa yol açan üniversite mezunu gençlerin içine düştükleri derin karanlık çukurlarını görmem oldu. İnandığım konuları sorgulama gereği duydum. Sonuç “boşa kürek çekme” ile yüzleşmenin acayip travması. Bu yıl üniversiteden mezun olmuş onlarca gencin yaşadığı travmanın domino etkisinde kalmış olabilirim diyeceğim ama değil. Analara, babalara teslim edilen diplomalar, onları memnun etmek uğruna yirmili yaşlarını kaybetmiş gençler, arkadaşlık, sevgili olma halini dinamitleyen ruhsal sıkıntılar, geleceğe duyulan güvensizlik. Yaşamın kıyısına iliştirilen süsler gibiler ve benzer bir kaderi paylaşıyorlar, ortak duyguları “zaman kaybı”

“İşsizlik” kavramı canlı bir organizmaya dönüşse çok böbürlenirdi bu yüksek raitingden ama onun kadar raitingi hak eden üniversite sonrası sınavlar ve stajlar, iş bulanların işten tatminsizliği örnekleri üniversite mezunlarını bedbaht ediyor. Ve beyin göçü. Tıp Fakültesini bitirmiş ABD ye gitmeye hazırlanan Cemre’ye soruyorum benim bildiğim işsizlik oranının en az olduğu tıp alanındasın neden? Bana bir dolu yeni düzenlemeden bahsediyor anlıyorum ki yeni mezunlar pratisyen statüsünde birer hekim olarak görülmemekte, maddi ve teknik olarak aşağıya çekilmekte bu sorunu aşmak için TUS dershanelerine gitmek istememekte.” Yeni bir zaman kaybını göze alamıyorum” diyor. Benim gözümde o daha bir çocuk ve zamanla derdi var. Kafam karışıyor. Cihat bu sene mezun bir doktor adayı çoktan Almanya’nın yolunu tutmuş. O şanslı zira annesi Alman ve o kendisini bir hocaya beğendirmiş, resmi işlemler için bayram sonunu bekliyor gitmeden veda turlarında. Ne zaman döneceksin diye soruyorum. En az beş yıl oradayım diyor, bunu bir cevap olarak kabul etmekle etmemek arasında kalıyorum. Peki neden? TUS dershanelerinde ücretler çok yüksek ve bu durum zaten bir adaletsizlik yaratıyor diyor.

Bayram için otelimizde tatil yapan gençler arasında Yeşim de var. O kariyer de yapıyor, doktora da tatilinin tadını çıkardığını düşünüyordum ki… Özel sektörde çalışıyor çok düşük ücret alıyor, patron saygısız davranıyor, iş değiştirmek istiyor, alanında fazla alternatif yok, iş ve doktora öğrenciliği çok zor gidiyor “zor ama doktora yapmasaydım sadece yapmamış olacaktım” diyor. Kafam yine karışıyor.

İyi bir üniversitenin mühendislik fakültesini bitirmiş Çağan yabancı ve çok ünlü bir ayakkabı perakendecisinin lüks mağazasında bir yıl önce işe başlamış, şimdi mağaza yöneticisi olmuş. Yeni mesleği ile ilgili eğitim için yurt dışındaymış yeni dönmüş, iyi kazanıyormuş. İki yabancı dil bildiği için tercih edilmiş. Gençlerin tabiriyle dumura uğruyorum. Hukuk mezunlarını, öğretmenlik mezunlarını sormuyorum bu doz beni mahvetmeye yetti. Üniversite mezunu gençlerin “mezuniyet travması” ben de travma yarattı.

Ülkemiz yaş ortalaması 28,3 olan 73,3 milyonluk bir nüfusa sahip. Her yıl üniversitelerimizden 450 bin genç mezun olmakta… Travmam büyüyor.

 

Yayın Tarihi
18.08.2014
Bu makale 5578 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!