Turistik belediyecilik döviz basar

Antalya Bölgesi’nde 5 Milyar $ seviyesinde bulunan mevcut Turizm rantının, Turistlere Ürün olarak sunulan Hizmetler bütününde yapılabilecek organizasyon ve performans artışı sayesinde iki kat artırılarak rahatlıkla 10 Milyar $ seviyesine çıkarılması mümkündür …

 

Bugün için Antalya Bölgesindeki Turizm sektörü potansiyelinin sadece Bölge Ekonomisinde, mevcut şartlarda yarattığı doğrudan katma değer, 4-5 Milyar Dolar seviyesindedir. Ne yazık ki, öne çıkan iki zayıflığımıza bağlı olarak bu gelir miktarları ikiye katlanamıyor. Bunlardan ilki, “Düşük Fiyat” politikamız, ikincisi de Turizmimizin “Mevsimlik Karakteri” dir. Bu temel eksilerimiz olmasa, şu anda bizi “idare eden”, ancak pek de “mutlu etmeyen” Turizm gelirlerimizi kolayca ikiye katlamak, işten değildir. Yani, Bölgemizdeki 40 kadar Turistik Belediye’nin iyi bir hizmet organizasyonuna erişebilmesi ve gerekli olan performansı sergilemeleri halinde, Antalya’nın Bölge Turizm Gelirleri iki kat artarak 10 Milyar Dolara çıkabilir. Ayrıca, bu rakamların “mevcut durum” değerlendirmesi ile ortaya çıktığını, Dünya çapında yapılan analizlerde Turizm’in önünün açık olduğu ve önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde hızla gelişeceğini de göz önüne almamız gerek.

 

Özetle, Turizm Sektörümüzün mevcut yapısı randımansız ve verimsiz durumda. Gelecekte beklenen büyümeleri de gözeterek, kısa yoldan bu durumu düze çıkabilirsek, performansımız daha da artacak ve şu anda ucundan sebeplendiğimiz tatlı Turizm Pastasından alabileceğimiz paylar büyüyecektir. Bu noktada, temel formüllerin “Turist Memnuniyetini Artırmak” sihirli sözcüğünün içinde olduğunu hemen vurgulayalım. Konunun daha derinine inmek için, her şeyden önemli olan “Turist Misafirler”imizin bakış açısıyla “Turistik Ürün” olarak tüketmek durumunda oldukları Ürün’ümüzün nelerden oluşmakta olduğuna bir göz atmamız yeterlidir. Söz konusu Ürün ise, Bölgemizdeki veya Kentlerimizdeki tüm yaşam koşullarının bütününden oluşmakta, önde gibi gözüken konaklama, yeme-içme, ulaşım gibi temel unsurlar, aysbergin sadece tepesini teşkil etmektedir. Su altındaki asıl kısımda ise, öncelikle başta “altyapı unsurları” olmak üzere, tüm çevresel ve kültürel etkenler ile “yaşam tarzı” ve “insan unsurundaki kalite” gibi kavramlar yer almaktadır.  Turist Misafirlerimizin otelde sadece yan gelip yatmaya değil, “Yöremizin her türlü özgün değerlerini yaşamaya” geldiğini ve bir insan olarak çevresindeki her türlü günlük yaşam konularından doğal olarak etkileneceğini bilmeliyiz.

Nitekim, bu eksikliğimizi son zamanlarda ifade eden güzel bir slogan; “Beş Yıldızlı Otellerimizde Bir Yıldızlı Çevre” deyişi yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Bu kavramların üzerinde durarak idrak etmeye başlarsak, Turizmin cilveli psikolojisini keşfetmek yönünde ilk adımı atmış oluruz. Bu konuda, Turizm Sektörünün çok sektörlü bir yaşam organizasyonu olduğu ve bunlar arasında belirgin bir “baş veya patron” olmadığından hareketle, sektörün toparlanması için ihtiyaç duyulan toplumsal liderlik görevinde en uygun “sihirli el”in, Turistik Belediyelerimiz olduğunu nihayet keşfedebiliriz.

Yayın Tarihi
29.07.2014
Bu makale 4680 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!