Açılımını bilmeyenler için yineliyorum. Antalya sanatçılar derneği. Tam 22 yıl önce zamanın belediyi başkanı sayın Hasan Subaşı tarafından Antalya da yaşayan , sanatın tüm bölümlerine gönül vermiş sanatçılara ,etkinliklerini gerçekleştirmeleri , biraya gelerek güzellikleri yaşayarak , yaşatmaları için tahsis edilmişti.Dili geçmiş kullanmaya başladığımı fark edince irkildim.Şimdi Antalya’nın sanat nabzının attığı bu mekân boşaltılacakmış.
22 Yıl önce doğan çocuklar şimdi ergenleşti. Bu dernekte de sayısız etkinlikler gerçekleştirildi. Antalya dışından , avrupadan sanatçılar davet edilerek söyleşiler düzenlendi.Şiir,öykü günleri gelenekselleştirilerek her yıl yapılmaya başlandı.Aşıklar sazlarını dile getirdiler.Resim,heykel,ebru benzeri sanat dallarında sergiler açıldı.
Duyduğum eleştirilere göre zaman zaman yönetim yanlışları yapılmış. Olur ya , hatasız kul olmaz.Devletlerin yönetimlerinde bile ne aksaklıklar yaşanıyor. Yol gösterilir, yanlışlar düzeltilir.
Sanat sever bir başkan olarak anımsadığım sayın Menderes Türel’den böyle istem geldiğine inanasım gelmiyor . O mekandan sanatçılar çıkarılarak şehit ve gazi çocuklarına burs verebilmek için yer oluşturulacakmış. Şehitlerimizin gazilerimizin çocuklarının başımız üstünde , yüreklerimizin en kutsal köşelerinde her zaman için yerleri var. Ansan bir ticarethane değil ki . Orada üretim yapılıp da satışa sunulsun. Elde edilecek gelir bu yavrularımıza tahsis edilsin.
Doğrusunu isterseniz ben bu yaptırımdan hiç bir şey anlamadım. Gönül bu karardan cayılmasını dilerken şeytan aklıma bir kurtla kuzu hikâyesi aklıma getiriyor. Kuzunun bir derenin akarına yanaşmış su içiyormuş. Kurt koşa koşa gelerek yanına yaklaşmış.” Suyumu bulandırıyorsun seni yiyeceğim “ demiş. Kuzu dehşete düşerek kendini savunmuş. “ Sen derenin üst başında , ben ucundayım. Dere aşağı doğru akıyor. Nasıl oluyor da suyun bulanıyor anlamadım “ demiş. Kurt “ valla aşağıda da olsan , yukarıda da olsan ben seni yiyeceğim “ deyip üstüne atlayarak kuzuyu parçalamış.Afiyetle yemiş.
Umarım Antalya’nın sıcacık güneşi güzel haberlerle doğar. O çocuklarımıza gelir sağlamak için ANSAN’ın bahçesinde kermesler düzenlenir. Sponsor bulunursa kitaplarımdan istenilenin tüm gelirini o yavrulara gelir olması için armağan da ederim. Bu konuda henüz kimseyle konuşmadım. Belki başka yazarlar da benimle aynı duyguları paylaşırlar.
Antalya’nın sanat nabzının attığı damarın tıkanmamasını tüm yüreğimle diliyorum. Şiirler , öyküler , türküler söylensin .Konferanslar verilsin . Antalya’nın sanat çiçekleri açmayı sürdürsün. Mis kokuları tüm ülkeye ve dünyaya dağılsın. Hani Antalya’mızın bir dünya kenti olduğuyla her zaman kıvanıyoruz ya . Neden olmasın…