Turistik Belediye'lerin işi zor

Herkesi memnun etmek tabii ki güçtür, “Turistik Belediyeler”in ise, hem “Turist Misafirler”i, hem de Kentte yaşayan vatandaşlarını kaynaştırarak güzel bir eser ortaya çıkarması; Kent’te yaşayan herkesi  sosyal ve ekonomik yönden memnun etmesi gibi katmerli zor bir görevi var…


Antalya Bölgesindeki 40 kadar “Turistik Kent Belediyesi”nin hepsinin dertleri Turizm ile birlikte büyümekte. Bu dertlerin boyutlarını ve neden-sonuç ilişkilerini anlayabilmek ve çözebilmek için Turizm Endüstrisinin karakteristik detaylarına derinlemesine inmek gerekiyor. Bugün için adeta, Bölgedeki Turistik Kentlerde yerleşik 1 Milyon kişilik “Turistik Belediyeler Senfoni Orkestrası” konser biletlerini, çok ucuz fiyatla 5 Milyonluk Turistlere satarak, kendimize özgün müziğimizi icra eder haldeyiz. Elbette bu da hiç yoktan iyi ve ilgi çekiyor, ama ne yazık ki fazla para etmediğini el birliğiyle ispatlamış durumdayız. “Turizm’den daha iyi kazanan” bir Bölge olarak, kazançlarımızı kısa sürelerde akıllıca harcayarak eksik ve aksak yönlerimizi telafi edebilir, daha iyi enstürmanlarla daha iyi sanatçılar yetiştirebilirdik. Ama şu kesitte belirlenmiş Bando’cu karakterimizle buna pek imkan gözükmemektedir.

Kısaca, işin kolayına kaçarak, bilinçsiz ve tutarsız politikalarla Turistik Ürünümüzün değerini, piyasa değerlerinin altına düşürmüş durumdayız. Son yıllarda, Turist Misafirlerimizin sayıları artarak kapasitemiz dolsa da, umduğumuz gelir ve karlılıkları yakalayamamak gibi bir çıkmazın içine kendimizi hapsetmiş haldeyiz. Bu kısır döngüyü aşmak ve şartlarımızı değiştirmek biraz güç olmasına rağmen, sonuçtaki ödülün büyüklüğü nedeni ile, bu yönde çaba sarf edilmesi akılcı ve hatta kaçınılmaz görülmektedir. Zira, yumurta-tavuk misali, fiyat düştükçe kalitemiz, kalitemiz düştükçe de fiyatlarımız düşmektedir. Turistlerimizden  daha yüksek hizmet bedelleri talep edebilmek için de, ürünümüzün karakterini değiştirmek ve “yenilik getirmek” zorundayız. Bu noktada, önceliğin Otellerde gibi gözükmesine rağmen, biraz durup düşünce, görevin daha büyük kısmının Belediye Hizmetlerinde yattığını anlamaya başlayabiliriz.

Turizm Ürünü, o kadar geniş bir yelpaze ki, Misafirin Kentimizi ziyareti süresince yaşadığı her mekan, her olay, her görüntü, kısaca “her şey” bu ürünün bir parçasını oluşturuyor. Sonuçta da, Turistin evine dönerken tüketmiş olduğu bu ürünün lezzeti, veya “memnuniyeti”, tüm bu unsurların karışımı olan kişisel “Anılar”ının tadı veya derecesi ile belirleniyor. Sonuçta, evine dönen Turistin ziyaret ettiği Yöremize ilişkin “genel intibası” Hoş mu? Yoksa boş mu? Önemli olan ve üründen tatmin yaratan duygu budur. Bu unsurun oluşmasında, Turizm sürecinin içindeki her detayın ufak bir payı olduğu önemli bir gerçektir. İşte, hem Kent’in genel karakterinin oluşması, hem de tüm Kent Yaşayanları’nın yaşam tarzlarının şekillendirilmesi noktasında, çok zor bir görev ortaya çıkmaktadır. Turistik Belediyeler’in çok sesli bir Turizm Orkestrasını başarılı bir “Orkestra Şefi” olarak yönetmesi gerekmektedir. Ortaya çıkan eseri de, herkese beğendirmek ve “bir hoş seda anımsatmak” gerçekten zordur.

Yayın Tarihi
20.07.2014
Bu makale 4931 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!