Bu söz, Batı-Çevre Yolu’nun Batı Çevre Yolu’nun Karaman Çayı- Çandır Çayı arasında kalan 1800 metrelik bölümünün açılması adına Başbakan Erdoğan’ın genelgesi:
“Karayollarının kamulaştırma için parası yok, imar uygulaması ile sorunu çözün”
Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek.:
“Batı çevre Yolu’nun açılabilmesi için emsal en az 0.40 olmalıdır. Çünkü yeterli derecede Sosyal Donatı Alanı’na ihtiyaç var”
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın:.
“Hasan Subaşı döneminde tarım alanlarını da korum amaçlı yapılan ve 0,20 yapılaşma emsali verilen bir imar planı var. 0,40 emsal ile yeni bir plan yapmaya gerek yok. Bölgenin tarımını yok ettirmem.”
Antalya Ticaret ve sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak:
Batı Çevre Yolu 280 hektarlık tarım alanının imara açılması ile çözülecekse hiç çözülmesin daha iyi.”
Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü’nün açıklaması:
“Batı Çevre Yolu sorunun imar planlarıyla açılması için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü re’sen plan yapacak”
*****
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Batı Çevre Yolu için 30 hektar yeterken 280 hektarlık tarım alanının imara açılması için Antalya-Isparta-Burdur 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı yaptı.
Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün talebi ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Bakanlığın yaptığı plan doğrultusunda re’sen 1/5 bin ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uyulama İmar Planı yaparak onaylanması için bakanlığına gönderdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise Batı Çevre Yolu’nun Karaman Çayı- Çandır Çayı arasında kalan 1800 metrelik bölümünün açılması için 30 hektar alanın imarı yetecekken neden 280 hektar alanın planlama içine sokulduğunun anlaşılmaz olduğunu belirterek, 19 maddeden oluşan bir itiraz raporu yazdı.
Hem 1/100 bin ölçekli Planı yaparak 280 hektarın imara açılmasını sağlayacaksın, hem de “yapılan planda yol için 30 hektar yeterken 280 hektar neden imara açılıyor?”
Sanki üst planı ben yaptım.
*****
Gelin bu işin içinden çıkın.
“Yerinde Yönetim İlkesi” ile 2002 tarihinde iktidara gelen AKP hükümeti, geçin süre içinde yerel yönetimlerin elinde var olan plan yapma ve yaptırma yetkilerini başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve TOKİ gibi kurumlara ya Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ya da Bakanlar Kurulu kararı ile verdi.
Dolayısı ile birbirinden bihaber olan ve planlamaya esas yetkili olan belediyeler yok sayılarak Ankara’da masa başında Antalya planlanmak istenir ise işte böyle işin içinden çıkılamayacak bir durum söz konusu olar.
Çünkü Antalya’nın rantı hep ağız sulandırır.
Gelinen noktada, henüz imar geçmemiş, hiçbir şekilde kamulaştırma yapılmamış ve özel mülkiyete ait 1800 metrelik tarım alanında Karayolları tarafından başlatılan yol yapım inşaatı kaçak olarak devam ediyor.
Bunun adına da Batı Çevre yolu rezaleti denir.