Kırcami de son durum

Kırcami’nin imara açılması Antalya’nın yaklaşık 30 yıldır gündeminde.

Şu an ki son gelişmeyi de kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.

Kentin merkezinde kalmış 1600 hektar yüzölçümlü tarım alanının imara açılması konusunu bugüne kadar tüm partiler siyasi malzeme olarak kullandı.

CHP’li eski Başkan Mustafa Akaydın döneminde somut adımlar atıldı.

Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Ziraat Mühendisleri Odası başta olmak üzere STK’lar bölge insanları ve kent dinamikleri de Akaydın döneminde destek verince ortaya 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı çıktı.

Plan geçen dönem Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylandı. Askı süresince yapılan 37 itiraz ise AKP’li Menderes Türel döneminde mecliste reddedilerek plan yürürlüğe girdi.

Sıra Muratpaşa Belediyesi’nin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı yapmasına geldi.

Halkın istediği gibi emsal de 0,80 olarak uygun görülmüştü.

Ancak Uygulama Planı yapılırken, zayiat yüzde 50’lere ulaşmaya başladı.

Bunun nedeni olarak da Nazım Plan yapılırken arazi kullanımı verimli olmamış ve her yer beton yığını ile doldurulduğu bana aktarıldı.

Halka da Zayiatın yüzde 40–42 olacağı sözü de verildiği için muhakkak zayiatı yüzde 50’lerden yüzde 42’lere düşürmek gerekiyordu.

Bunun içinde Nazım Plan’da ciddi revizyona ihtiyaç gerekiyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, meclis toplantısında, ana arterlerde ki 12 kat yapıları 7 kata indirilerek zayiatı düşürüleceğini söyledi. Böyle bir uygulamanın sorunu çözmesi mümkün değildi.

Öyle bir çözüm üretmek gerekiyor ki hem bölge halkının beklentilerine yanıt verilsin hem şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına uygun olsun hem de yargıya gidilmesine imkân verilmesin.

Hem Büyükşehir Belediyesi hem de Muratpaşa Belediyesi Kırcami de zayiatı düşürecek bir revize plan üzerinde çalışıyor.

Bu çalışmanın da kısa sürede tamamlanması mümkün gözükmüyor.

Aceleye getirip hata yapılırsa gerçekten bu kez işin içinden çıkılamaz.

Çünkü Türkiye de bir seferde 1600 hektarlık bir alanda 18. Madde İmar Uygulaması yapılan bir örnek var mı bilmiyorum?. Eğer yanlış yapılırsa ve bu yanlış da yargıya giderse parselasyon davaları yıllarca sürer.

Onun için acele etmemek ve doğru bir planlama yapmak gerekiyor.

******

Peki, ne yapılmalı ki hem Kırcami halkı mağdur olmasın hem de ortaya düzgün ve yüzde 42 gibi zayiatı olan bir uygulama imar planı çıksın.

Öncelikli olarak Kırcami de dikey yapılaşma ile yeşil alan kazanılması gerekiyor.

‘Kaş yaparken de göz çıkartmamak’ adına nüfus yoğunluğunu da arttırılmaması lazım.

Bunun içinde ticaret için ayrılmış bölgelerde dikey yapılaşmaya gidilmesi, en fazla 10 bin metrekareye kadar ifraz yolu ile birleşecek olan parsellere yüzde 10’da bonus verilmesi, bu sayede de daha fazla kat yapabilme şansı doğarken, dikey yapılaşma ile birlikte daha fazla yeşil alan kazanılabilir.

Tabi birde “yaptığımız planı rahatlıkla İdare Mahkemesi’ne götürebilirsiniz” denebilecek bir düşünce oluşursa eğer bu da ciddi sorun yaratır.

Çünkü kulağıma gelen bilgiye göre plan onama sınırına dahil edilmeyen ve taşkın sel alanında kalan parsellerin de onama sınırına dahil edilerek zayiatın düşürülmesi düşünülüyormuş.

Hani Nazım Plana 37 itiraz yapılmış ve bu itirazlar reddedilmişti ya. İşte bu reddedilen itirazlar da zayiatı düşürmek için revize planda değerlendirilmesi düşünülüyormuş.

Bu itirazların da tamamına yakını Düden Çayı’nın sağında ki ve solundaki parseller.

Zaten bu parseller taşkın sel alanında kaldığı için plan onama sınırı dışında bırakıldığı için itiraz edilmişti.

Zayiatı düşürme adına taşkın sel alanında kalan parsellere de imar hakkı verilmesi için onama sınırına dahil edilmesi ve buradan da DOP ve KOP elde edilmek istenmesi bana göre en büyük hata olur.

Tabi bu uygulama dediğim gibi direk olarak yargı yolunu gösterir.

Bu parseller için öncelikli olarak koruma amaçlı imar planı yapılması gerekiyor.

Dolayısı ile şu anda Kırcami Planları zayiatın yüzde 50’li geçmesiyle ciddi sorun oluşmuş durumda.

Dediğim gibi, Türkiye de bir seferde 1600 hektarlık bir alanda 18. Madde İmar Uygulaması yapılan bir örnek var mı bilmiyorum?. Eğer yanlış yapılırsa ve bu yanlış da yargıya giderse parselasyon davaları yıllarca sürer.

Benden hatırlatması.

Yayın Tarihi
03.07.2014
Bu makale 7967 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Abdullah Bey durumu güzel ve tarafsızca özetlemişsiniz. dilerim uyarılarınızı yetkililer dikkate alır. Ogün den bu güne bir gelişme var mı peki ?

ilker kurt 04.08.2014

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!