Phaselis tahsisi

Phaselis Koyu tahsisi ile ilgili birçok eşlemler oldu. Ancak, bugüne kadar net bir gelişmede olmadı.

Tahsis verilen kişi başta Gülen Cemaatine yakınlığı olmak üzere Başbakan Recep Erdoğan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e de yakınlığı ile bilinen Turizmci Fettah Tamince.

Tamince’ye sadece Phaselis tahsis verilmedi. Ondan önce Sazak Koyu ve Lara Kent Parkı da tahsis verilmişti.

Ancak ne hikmet ise sadece Phaselis kamuoyunun gündeminde kalabildi.

Phaselis konusunda ‘net bir gelişme olmadı’ dedim ama Akdeniz Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meryem Atik ve Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Niyazi Demircan’dan oluşan bilirkişi 30 Haziran 2014 Pazartesi günü Phaselis’te inceleme yapacak.

Bu inceleme sonunda hazırlanacak rapor doğrultusunda da Antalya 2. İdare Mahkemesi bir karar verecek.

Bu karar ya ‘ranta ve katliama devam’, ya da ‘ranta ve katliama dur’ olacaktır.

Çünkü Phaselis bir taraftan 1. Derecede Doğal Sit Alanı olmasının yanı sıra Milli Parklar Alanıdır.

Milli Parkları koruması gereken Beydağları Sahil Milli Park Müdürü Erdem İsmetoğlu yaklaşık 6 ay önce; “Phaselis'in de içinde bulunduğu bölge 2005 yılında bakanlık oluru ile Turizm Bakanlığı'na tahsis edildi. Biz bu alanda uygulanacak otel projesini sadece doğal yapıya etkisi bakımından incelemekle mükellefiz. Konuya tarihi eserler yönünden bakmamız söz konusu değil” diye bir açıklama yapmıştı.

Bende o tarihlerde “Yahu arkadaş, sen Milli Parklardan sorumlu olabilirsin, ama kişisel olarak bile o bölgenin aynı zamanda 1. Derecede Arkeolojik SİT Alanı olduğunu da biliyorsun. Tahsis edilen alan 180 dönümün 20 dönümü Koruma Kurulu kararında belirtildiği gibi 1. Derecede Arkeolojik SİT Alanı. Geri kalan 160 dönüm ise Milli Park değil mi?. Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğü olarak otelin yapılacağı bölgenin Milli Parklara dahil olduğunu bile bile otelin doğal yapıya etkisinin olmayacağını hangi bilimsel veriye dayanarak onay veriyorsun?” diye bu köşe de sormuştum.

Yazımın devamında da “Maden göreviniz Milli Parkları korumak ve bölgenin doğal yapısının bozulmamasını sağlamak ise o zaman neden kurum olarak bu bölge 1. Derecede Arkeolojik SİT Alanı’nın dışında Milli Park. Onun için bu alanın birilerine peşkeş çekilerek doğal yapısının bozulması için turizm bölgesi ilan edilemeyeceğini söylemediniz?” diye sormuştum.

Phaselis Koyu, Sazak koyu gibi yerlerin tahsis verilmesi tamamen siyasi bir karardır. Türkçesi birilerine rant kazandırmaktır.

Ancak şu da unutulmamalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Tarihi Sit’ler, Koruma ve Kullanma Koşulları”na yönelik İlke Kararı’nı değiştirmişti.

Bu ilke kararına göre; Milli Park bulunan yerlerde uzun devreli gelişim planı, milli park bulunmayan yerlerde alanın tarihi ve kültürel değerlerini koruyan koruma amaçlı imar planları ilgili koruma bölge kurulunca uygun görülünceye kadar zorunlu altyapı uygulamaları ve kamu hizmet yapıları dışında, bitki örtüsünü, topografik yapıyı, siluet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik hiçbir inşai ve fiziki uygulamada bulunulamayacak.

Dolayısı ile bilirkişi ekibinin bu ilke kararını da dikkate alması gerektiğini düşünüyorum.