ASAT ve Meclis

Geçtiğimiz Cuma günü öğleden önce ASAT Genel Kurulu, öğleden sonra ise Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı gerçekleştirildi.

Bugün de öğleden sonra meclisin devamı yapılacak.

Cuma günkü her iki toplantıda ise siyasi söylemler ön plandaydı.

Özellikle İçme suyu tarifeleri konusunda ki söylemler “icraatın içinden” bölümüydü.

Çünkü içme suyu tarifeleri temayüllere göre bir yıl sonranın tahmini bütçesi oluşturulurken yılsonu değerlendirilir.

2014 yılı su tarifeleri de CHP’li eski Başkan Prof. Dr. Mustafa Akaydın döneminde aynen 2008 yılında Türel’in yaptığı gibi bir sonra ki yıl tahmini bütçesi yapılırken 2013 yılı sonunda değerlendirildi ve içme suyuna zam yapılmama kararı alındı.

Cuma günü Başkan Türel’in “suya zam yapmadık” açıklaması ve “seçim kampanyasında verdiğimiz sözü tuttuk” söylemi bana göre siyasi söyleminden başka bir şey değildi.

AKP’li Başkan Türel’in “ASAT’ı sadece su faturaları gelirinden başka geliri olmaması için yeni gelir kaynakları yaratacağız” diyerek bu gelirlerin arasında “HES Projesi” açıklaması da en dikkat çekici söylemi olmuştur.

Bu konuda ASAT Genel Müdürü Faruk Karaçay ile yaptığım görüşmede, HES’in öyle bildiğimiz akarsu üzerinde değil, elektrik gücü ile 300 metre yerin altından su çıkartılan kuyularda ki boruların içine konacak olan tribünlerden oluşacağını öğrendim.

Tribünler sayesinde hem bir taraftan yeraltında su çıkartılarak oluşan basınç engellenecek, hem o tribünler sayesinde de elektrik üretilmiş olacak.

Böyle bir proje kimin aklına geldi bilemiyorum ama Antalya’ya yakışan bir proje olmuştur.

Öğleden sonra yapılan meclis toplantısına baktığımız zaman, en önemli konu elbette ki 30 yıldır imara açılması yılan hikayesine dönen Kırcami planlarına yapılan itirazların reddedilmesi olmuştur.

MHP İl Başkanı Osman Çetin’in meclise gelerek MHP’den AKP’ye transfer olan Kumlucalı Halil Karataş’a yönelik ağır söylemlerle yaptığı eylem Kırcami gibi önemli bir konunun önüne geçmiştir.

Başkan Çetin’in eylemine gelince, Antalya’ya ve meclise yakışmamıştır.

Eğer transfer konusunda bir tepki ortaya konacak ise bir il başkanına yakışan meclise baskın yapmak değil, basın toplantısı yapmak olmalıydı.

MHP İl Başkanı Çetin Cuma günü yaptığı eylemi 2004-2009 yılları arasında yapmış olsaydı, büyük bir ihtimal ile belediyenin güvenlikçileri ve zabıtaları o dönemin başkanı Türel’in talimatıyla sert bir müdahale içine girebilirlerdi.

Ancak Cuma günü karşı bir müdahale olmadı ve en önemlisi Başkan Türel İl Başkanı Çetin meclis salonundan çıkana kadar sesini çıkarmadı.

Mecliste dikkatimi çeken önemli gelişmelerden biri ise Akaydın Hoca döneminde komisyona havale edilen ve komisyon raporları bulunan gündemlerin görüşülmeden ilgili daire başkanlığına gönderilip yeniden değerlendirmeye alınmak istenmesi olmuştur.

Bu konuda yapılanın yanlış olduğunu söylemek de olmaz ama komisyon raporunu oluşturanların da 2009 yılında seçilmiş meclis üyeleri olduğunu unutmamak lazım. Ayrıca birilerine özel bir rant yaratma yönünde komisyon raporu hazırlanmadıysa emeğe de saygı duymak lazım.

“Yok, biz yeni oluşan mecliste karar vereceğimiz için kendi içimizden seçilen komisyon üyeleri değerlendirmek zorunda” deniliyorsa da bu söyleme de saygı duymak lazım.

Böle bir düşüncenin olduğunu Cuma günkü mecliste alınan kararlarda gördük. Dolayısı ile özellikle ‘Konuksever AVM’ konusunda da yeni meclis bakalım nasıl bir karar alacak?.

Alınacak karar öyle bir karar olmalı ki, karardan dolayı her bir meclis üyesi sıkıntı yaşamasın.

Ne söylemek istediğimi benim daha önce bu konuyla ilgili yazdığım yazıları takip edenler çok iyi bilirler.