Taş Ocakları’nın çevreye zararı

Antalya Ticaret Borsası’nda (ATB) düzenlenen sektörel analiz toplantısında, Mermer ve Taş Ocakları’nın tarıma verdiği zararlar ele alındı.

Bu toplantıya gitmeyi çok arzu etmeme rağmen özel bir haber için araştırma yapmam gerektiğinden dolayı gidemedim.

11 ayrı kurumun verdiği görüşler neticesinde ruhsatlandırılan ve izin verilen Taş ve Mermer Ocakları, Hidroelektrik Santralleri (HES) yapıldıktan sonra “şuraya zararı var, buraya zararı var” söylenmeye başlanıyor.

Ocaklar ve HES’ler için 11 ayrı kurumdan görüş isteniyor. Bu görüşler kamuoyu ve ilgili meslek odaları tarafından dikkate alınmıyor.

Örnek vermek gerekirse, , Batı Çevre Yolu’nun 1.8 kilometresinin ihalesini Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü yapar ve ihaleyi alan Nuryol firması, Konyaaltı ilçesi Hisarçandır köyü sınırlarındaki Hacısekililer Köyü Mevkii’nde kum ocağı yapmak için 200 dönüm ormanlık alanı Orman Bölge Müdürlüğü’nden kiralar.

Firmanın amacı, Hacısekililer Köyü Mevkii’nde kuracağı taş ocağından çıkartacağı malzemeyi Batı Çevre Yolu’nun 1.8 kilometrelik bölümünde kullanacak.

Bunun için de 17 ayrı kurumdan olumlu görüş alması gerekiyordu.

Tüm kurum görüşlerini okuduğumda benim dikkatimi çeken DSİ’nin olumlu görüşü oldu.

DSİ’nin raporunda; “Bölgede bulanan yeraltı su kaynaklarının, kuyuların ve derelerin zarar görmemesi ve İl Özel İdaresi’nin denetim yapması şartı ile DSİ’nin görüşü olumludur” yazıyordu. Aynı şekilde Orman ve tarım İl Müdürlükleri de olumlu görüş veriyor.

DSİ Bölge Müdürlüğü bölgede yeraltı su kaynakları olduğunu ve etkilenebileceğini itiraf ediyor ve zarar görebileceğini de görüş yazısında belirtiyor ama yine de Taş Ocağı’nın ruhsat alabilmesi için olumlu görüş veriyor.

Şimdi gelinen noktada bu taş ocağı eleştiriliyor ve eylemlere sahne oluyor.

Peki, bu kurum görüşlerine neden itiraz edilmiyor ya da iptali için dava açılmıyor?.

Eğer bir yerler zarar görecekse, özellikle yer altı su kaynakları zarar görecek ise buna dava açabilecek en yetkili kurum Jeoloji Mühendisleri Odası’dır. Maşallah bu odanın da adı var ama kendi yok.

Yazımın başında da belirttiğim gibi, bir şeyler olup bittikten sonra ağlamanın bir anlamı yok.

ATB’de yapılan Taş ve Mermer Ocakları’nın tarım alanlarına zarar vermesine yönelik toplantı, bana göre “Atı alan Üsküdar’ı geçti”nin üzerine yapılan bir genel değerlendirme toplantısından öte değildir.

 

 

 

Yayın Tarihi
03.06.2014
Bu makale 1930 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!