Yarın (30 Mart Pazar) genel seçim havasında geçen yerel seçimler yapılacak. Antalya’da 1 milyon 500 seçmen oy kullanacak.
Bu seçimlerin tek önemli tarafı sadece ülke yönetimini de ilgilendirmiyor elbette. Bu seçim aynı zamanda Bütünşehir olan Antalya açısından da önemli. Çünkü belde belediyeler kapanacak. İl Özel İdaresi kapanacak. Köy tüzel kişilikleri kaldırılacak ve en önemlisi ise kırsal kesimde ki köylümüz ilk kez Büyükşehir Belediye Başkanlığı içinde oy kullanacak.
Zaten adaylarımızda kırsal kesim yani mahalleye dönen köylülerimiz için de projeleri olduğunu vurguluyor.
Bu seçim aynı zamanda aynı zamanda köylümüzün 5 yıllık geçiş döneminden sonra kentte yaşar gibi para harcaması gerekecek.
Bazı adaylarımız vaatlerinde köylüye bedava su ve bedava elektrik vereceklerini, tarım ve hayvancılık için destek vereceklerini vurguluyor.
Ancak bunun doğru olmadığını halk arasında Bütünşehir Yasası olarak bilinen 6 Aralık 2012 tarih ve 28489 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “On üç ilde Büyükşehir Belediyesi ve yirmi altı ilçe kurulması ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun” söylüyor.
Bakın kanunun bazı maddeleri köylümüz için ne diyor:
Kanunun 14. maddesine göre, tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüşen köylerde bulunan bakkal gibi küçük dükkanlar ilk kez işletme ruhsatı ile tanışacak ve köylü ilk kez bir belediyeye ruhsat harcını yatıracak.
Kanunun 15. maddesinde ise “….tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım payları beş yıl süreyle alınmaz..... Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret beş yıl süreyle en düşük tarifenin % 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir….” diyor.
Dolayısı Antalya’nın her hangi mahallesinde oturan bir vatandaş l ton suya kaç lira ödüyor ise 5 yıl sonra yani 2019 yılından itibaren köylüde ödeyecek.
Su bedeli konusunda sadece Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASAT Genel Kurulu, mahalleye dönüşen köylerimizde su tarifelerini diğer bölgelerden ucuz tutabilir, ancak bu tarife suyun maliyetinin altında tutamaz.
Dolayısı ile bedava su verme işi doğru değil. Eğer böyle bir şey yapılması için bunun kararını da ASAT Genel Kurulu alması lazım. Eğer böyle karar alınır ise kurumun zarara uğratılması gündeme gelir.
Kanunda elektrik konusu yer almamış.
Bunun nedeni ise Türkiye’de tüm elektrik dağıtım şirketleri tek tek özelleştirildi.
Özel sektörün dağıttığı elektriği mahalleye dönüşen köylere bedava vermek mümkün değil. Belediyeler köylünün parasını kasasından ödemek isterse de yine kurumu ya da belediyeyi zarara uğratma ve görevi kötüye kullanma konusu gündeme gelir.
6 Aralık 2012 tarih ve 28489 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasa ile birlikte hayvancılıkta Antalya’da tarih olacak. Çünkü hiçbir mahallede hayvancılık yapılamaz. Bırakın hayvancılığı kümes dahi yapılamaz.
Tarlasına ya da köyündeki bir araziye oğlu ve kızı için ev yapmak isteyen köylümüz imar plan değişikliği için belediye müracaat edecek. Köylümüz öyle kafasına göre mevcut evine bir göz oda bile ekleyemeyecek.
Yarın yapılacak yerel seçimlerde köylümüzde bu bilgiler ışığında sandığa gidecektir.
Bakılım sonuç ne olacak. Bunu da Pazar akşamı hep birlikte göreceğiz.